Dini cemaatlerin demokrasi algısı üzerine mukayeseli bir çalışma Nur hareketi ve Müslüman kardeşler
Abstract
Osmanlı Devleti 1. Dünya Harbi sonunda dağılmış ve Devletin iki temel Müslüman unsuru olan Türkler ve Araplar ayrılmışlardır. Bu ayrılış daha sonra rejim faklılaşması ve diğer sebeplerle kısmi bir yabancılaşmaya dönüşmüştür. Türkiye’nin Avrupa ulus-devlet modeline uygun batılı bir kimlik benimsemesi ve İslâm dünyasına arkasını dönmesi, başta Mısır olmak üzere bazı Arap devletlerinin otoriter Baas milliyetçiğini esas alması ayrışmayı daha da derinleştirmiştir. Devlet politikalarında batı temelli ve sosyal ağırlıklı modernleşme hareketlerinin toplumda tam bir karşılığı olmadığı için ikinci bir ayrışma da halk ile devlet arasında yaşanmaya başlamıştır. Bunun sonucunda hem Türkiye’de, hem de Arap ülkelerinde meşruiyetini halktan almayan, batı destekli ve güce dayalı otoriter rejimler ortaya çıkmıştır. Batılı ülkelerin bu rejimlere destek vermesinin esas sebebi şüphesiz siyasi, askeri ve daha önemlisi iktisadi menfaatleri ve sömürge siyasetleridir. Devletler düzeyinde bu politikalar güdülürken, halklar ise tevarüs ettiği tarihi kimliği ve beslendiği inanç değerleri esas alarak daha farklı bir gelişim çizgisi takip etmiştir. Bu konuda ülkeden ülkeye farklılıklar olmakla birlikte Türk ve Arap toplum yapısında iki hareket oldukça dikkat çekmektedir. Bunlardan birisi Araplardaki İhvan-ı Müslim’in, diğeri ise Türkiye’deki Nur Cemaatidir. Bu çalışmada bu iki hareketin temel dinamikleri, benzerlik ve farklılıkları ile siyasi yapının dönüşümüne katkıları mukayeseli olarak incelenecektir.