Enstitülerhttp://hdl.handle.net/11772/12024-03-29T13:13:54Z2024-03-29T13:13:54ZMesîhî Dîvânı'nda 53-102. gazellerin şerhiKaranalbant, Hasan Cihadhttp://hdl.handle.net/11772/163052024-02-13T08:57:03Z2023-01-01T00:00:00ZMesîhî Dîvânı'nda 53-102. gazellerin şerhi
Karanalbant, Hasan Cihad
Klasik Türk edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 14. yy.ın hemen sonrasında yaşamış olan Mesîhî, 15. yy.da klasik Türk edebiyatının gelişiminde önemli katkıları olan bir şairdir. Edebiyat tarihçilerine göre Mesîhî, döneminin tanınan ve sevilen şairleri arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, Mesîhî Dîvânı'nda yer alan 53-102. gazeller şerh edilmiştir. Dîvân'daki Türkçe ilk elli gazel daha önce bir yüksek lisans tezine konu olarak şerh edildiğinden dolayı bu çalışmanın konusunu 53-102. gazeller oluşturmaktadır. Dîvân metni olarak Mine Mengi tarafından hazırlanmış Mesîhî Dîvânı adlı çalışma esas alınmış, şiirler klasik şerh yöntemiyle şerh edilmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde kaynaklardan elde edilen bilgiler doğrultusunda Mesîhî'nin hayatı, edebî kişiliği ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Şiirlerin şerh edildiği asıl kısımda her gazel beyit bütünlüğü içerisinde ele alınmış, beyitler önce orijinal metindeki kelimeler, daha sonra da günümüz Türkçesindeki karşılıkları kullanılarak nesre çevrilmiştir. Şiirler; sözcüklerin klasik Türk edebiyatındaki kullanımı, mecazi, tasavvufi anlamları dikkate alınarak mazmunlar ve edebî sanatlar doğrultusunda şerh edilmiştir.; Mesîhî, who lived just after the 14th century, which is accepted as the beginning of classical Turkish literature, is a poet who made important contributions to the development of classical Turkish literature in the 15th century. According to literary historians, Mesîhî is among the well-known and popular poets of his time. In this study, 53-102nd ghazals in the Mesîhî Dîvân were annotated. Since the first fifty ghazals in Turkish in Dîvân were previously annotated as the subject of a master's thesis, 53-102nd ghazals constitute the subject of this study. As the text of the Divan, the study named Mesîhî Dîvânı prepared by Mine Mengi was taken as the basis, and the poems were annotated with the classical annotation method. In the introduction part of the study, information is given about the life, literary personality and works of Mesîhî in line with the information obtained from the sources. In the main part where the poems are annotated, each ghazal is handled in a couplet integrity, and the couplets are first translated into prose using the words in the original text and then their equivalents in today's Turkish. The poems have been annotated in the direction of mazmuns and literary arts, considering the use of words in classical Turkish literature, their figurative and mystical meanings.
2023-01-01T00:00:00ZAlgoritma temelli etkinliklerin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin matematik problemi çözme becerisine etkisiOkudur, İrem Nursanemhttp://hdl.handle.net/11772/163042024-02-13T08:56:48Z2023-01-01T00:00:00ZAlgoritma temelli etkinliklerin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin matematik problemi çözme becerisine etkisi
Okudur, İrem Nursanem
Bu araştırma algoritma temelli etkinliklerin öğrencilerin problem çözme becerileri üzerinde etkisinin olup olmadığını incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul ili Eyüpsultan ilçesinde bulunan bir devlet okulunda ilkokul dördüncü sınıfa devam eden 51 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen ve matematik problemlerini içeren "Problem Çözme Başarı Testi" kullanılmıştır. Öğrencilerin Problem Çözme Başarı Testi'ndeki sorulara verdiği yanıtlar Baki (2006) tarafından hazırlanan "Problem Çözme Sürecini Değerlendirme Ölçeği" kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmada yarı deneysel desen kullanılmış ve deney grubuna algoritma etkinlikleri ile eğitim verilirken kontrol grubu normal eğitime devam etmiştir. Deney grubuna algoritma eğitimleri 6 hafta süreyle iki ders saati içinde verilmiştir. Elde edilen verilerin analizi için Wilcoxon İşaretli Sıralar testi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Öğrencilerin problemin çözümünde yaptıkları hatalar betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Sonuç olarak algoritma temelli etkinliklerin öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirdiği, deney grubunun problem çözme basamaklarının tamamında gelişme gösterdikleri belirlenmiştir. Kontrol grubu öğrencilerinin sonuçları arasında anlamlı bir farklılık belirlenmemiştir. Öğrencilerin yaptıkları hata türlerine ilişkin sonuçlarda ise öğrencilerin problem çözme sürecinde en fazla hatayı verilen sayıları ilgisiz bir şekilde kullanma temasında yaptıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin sıklıkla işlem hatası yaptıkları, işlemleri seçme ve çözümün devamını getirmeme gibi hataları da tekrarladıkları belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen tüm sonuçlara göre algoritma eğitiminin problem çözme becerilerini desteklediği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda algoritma temelli etkinliklere matematik öğretiminde yer verilebilir. Sınıf öğretmenleri algoritma etkinliklerini matematik dersinde problem çözme becerisini geliştirmek için bir yöntem olarak kullanabilir.; This research was conducted to examine the impact of algorithm-based activities on students' problem-solving skills. The study group consisted of 51 students attending the fourth grade at a public school in the Eyüpsultan district of Istanbul, Turkey. The "Problem Solving Achievement Test," which includes math problems and was developed by the researcher, was used as the data collection tool in the research. The students' responses to the questions in the Problem Solving Achievement Test were evaluated using the 'Problem Solving Process Assessment Scale' prepared by Baki (2006). The quasi-experimental design was employed in the study, with the experimental group receiving education through algorithmic activities, while the control group continued with regular education. The algorithm-based education was provided to the experimental group for a period of six weeks, with two class hours each week. The data obtained were analyzed using the Wilcoxon Signed-Rank Test and the Mann-Whitney U test. The errors made by the students in solving the problems were analyzed using descriptive analysis techniques. As a result, it was determined that algorithm-based activities improved the students' problem-solving skills, and the experimental group showed improvement in all stages of problem-solving. No significant difference was found in the results of the control group students. Regarding the results related to the types of errors made by the students, it was found that they made the most errors in the theme of using numbers given in an irrelevant manner during the problem-solving process. Additionally, it was determined that students frequently made computational errors and repeated mistakes such as selecting operations and not completing the solution. According to all the results obtained from the research, it was stated that algorithm education supports problem-solving skills. Considering the obtained results, algorithm-based activities can be incorporated into mathematics education. Classroom teachers can use algorithmic activities as a method to enhance problem-solving skills in mathematics classes.
2023-01-01T00:00:00ZResim bulanık (Pıcture fuzzy) küme tabanlı çok kriterli karar verme yaklaşımı ve uygulamalarıDeniraraslan, Pınar Çelebihttp://hdl.handle.net/11772/163032024-02-13T08:56:31Z2023-01-01T00:00:00ZResim bulanık (Pıcture fuzzy) küme tabanlı çok kriterli karar verme yaklaşımı ve uygulamaları
Deniraraslan, Pınar Çelebi
Endüstri 4.0 ve teknolojideki son gelişmeler beraberinde dijitalleşme, nesnelerin interneti, akıllı sistemler gibi bazı yeni kavramları ortaya çıkarmıştır. İşletmelerin küresel rekabette değer yaratabilmeye çalışması bu terimlere duyulan ilgiyi hızla arttırmıştır. Dolayısıyla çağın gereksinimleri dikkate alındığında, işletmelerin bu yeni teknolojilere uyum sağlamaları ve uygulamaya geçirmeleri kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Öte yandan, bu süreç karar vericiler için oldukça karmaşık, belirsiz ve muğlak durumların söz konusu olduğu önemli karar problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu tür problemlerin çözümünde bulanık küme teorisi ya da çeşitli bulanık küme uzantıları ile çok kriterli karar verme (ÇKKV) tekniklerinin bütünleştirildiği yaklaşımlardan yararlanılması karar vericilerin daha rasyonel kararlar alabilmeleri için uygun bir değerlendirme çerçevesi sunabilmektedir. Bu tez çalışmasında resim bulanık küme (RBK) teorisine dayalı bir ÇKKV modeli geliştirilmesi amaçlanmıştır. RBK, karmaşık karar problemlerinin çözümlenmesinde belirsiz, muğlak ve tutarsız bilgilerin tanımlanması ve karar verme süreçlerinde bu tür durumların giderilmesinde kullanılan önemli bir araçtır. Diğer bulanık küme uzantılarından farklı olarak karar vericilere daha geniş bir tercih alanı sunması ilgilenilen karar probleminin doğasına uygun daha esnek bir yaklaşımla ele alınabilmesini sağlamaktadır. Bu kapsamda çalışmada, COBRA (COmprehensive Distance Based RAnking) tekniği RBK teorisine dayalı olarak genişletilmiş, ardından PSI (Preference Selection Index) tekniği ile bütünleştirilerek yeni bir PSI-RB-COBRA karar verme modeli önerilmiştir. Önerilen model, hem karar problemine ilişkin belirsiz bilgileri tanımlamayı kolaylaştırmakta hem de uzmanların çeşitli özelliklerinin (yaş, tecrübe, pozisyon vb.) gözetilerek ağırlıklı olarak sürece dahil edilebilmesini sağlamaktadır. Çalışmada, modelin temel algoritması öncelikle literatürden seçilen bir örnek üzerinde detaylı olarak açıklanmış, sonrasında gerçek yaşam problemlerinde uygulanabilirliğinin gösterilebilmesi için "akıllı sözleşme dili seçme kriterlerini belirleme" ve "matematiksel yazılım seçme" problemlerine uygulanmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma kapsamında uzman ağırlıklarının PSI tekniğine göre belirlenerek RB-COBRA yöntemine entegre edilmesinin alana önemli bir yenilik getireceği düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında resim bulanık küme (RBK) teorisine dayalı bir ÇKKV modeli geliştirilmesi amaçlanmıştır. RBK, karmaşık karar problemlerinin çözümlenmesinde belirsiz, muğlak ve tutarsız bilgilerin tanımlanması ve karar verme süreçlerinde bu tür durumların giderilmesinde kullanılan önemli bir araçtır. Diğer bulanık küme uzantılarından farklı olarak karar vericilere daha geniş bir tercih alanı sunması ilgilenilen karar probleminin doğasına uygun daha esnek bir yaklaşımla ele alınabilmesini sağlamaktadır. Bu kapsamda çalışmada, COBRA (COmprehensive Distance Based RAnking) tekniği RBK teorisine dayalı olarak genişletilmiş, ardından PSI (Preference Selection Index) tekniği ile bütünleştirilerek yeni bir PSI-RB-COBRA karar verme modeli önerilmiştir. Önerilen model, hem karar problemine ilişkin belirsiz bilgileri tanımlamayı kolaylaştırmakta hem de uzmanların çeşitli özelliklerinin (yaş, tecrübe, pozisyon vb.) gözetilerek ağırlıklı olarak sürece dahil edilebilmesini sağlamaktadır. Çalışmada, modelin temel algoritması öncelikle literatürden seçilen bir örnek üzerinde detaylı olarak açıklanmış, sonrasında gerçek yaşam problemlerinde uygulanabilirliğinin gösterilebilmesi için "akıllı sözleşme dili seçme kriterlerini belirleme" ve "matematiksel yazılım seçme" problemlerine uygulanmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma kapsamında uzman ağırlıklarının PSI tekniğine göre belirlenerek RB-COBRA yöntemine entegre edilmesinin alana önemli bir yenilik getireceği düşünülmektedir.; Industry 4.0 and the latest developments in technology have revealed some new concepts such as digitalization, internet of things, and smart systems. The efforts of businesses to create value in global competition have rapidly increased the interest in these terms. Therefore, considering the needs of the age, it has become inevitable for businesses to adapt and implement these new technologies. On the other hand, this process has led to the emergence of important decision problems for decision makers, where there are very complex, uncertain, and ambiguous situations. In solving such problems, using fuzzy set theory or approaches that integrate various fuzzy set extensions and multi-criteria decision making (MCDM) techniques can provide a suitable evaluation framework for decision makers to make more rational decisions. In this thesis, it is aimed to develop an MCDM model based on picture fuzzy set (PFS) theory. PFS is an important tool used to identify uncertain, ambiguous, and inconsistent information in solving complex decision problems and to eliminate such situations in decision-making processes. Unlike other fuzzy set extensions, it offers decision makers a wider choice area, enabling it to be handled with a more flexible approach suitable for the nature of the decision problem of interest. Within this scope, the COBRA (COmprehensive Distance Based RAnking) technique was expanded based on the PFS theory, and then a new PSI-PF-COBRA decision making model was proposed by integrating it with the PSI (Preference Selection Index) technique in the study. The proposed model not only makes it easier to define uncertain information about the decision problem, but also ensures that experts can be included in the process by considering various weighted characteristics (age, experience, position, etc.). In the study, the basic algorithm of the model was explained in detail on an example selected from the literature, and then applied to "determining the smart contract language selection criteria" and "mathematical software selection" problems to show its applicability in real life problems. As a result, it is thought that determining the expert weights according to the PSI technique and integrating them into the PF-COBRA method will bring an important novelty to the field. In this thesis, it is aimed to develop an MCDM model based on picture fuzzy set (PFS) theory. PFS is an important tool used to identify uncertain, ambiguous, and inconsistent information in solving complex decision problems and to eliminate such situations in decision-making processes. Unlike other fuzzy set extensions, it offers decision makers a wider choice area, enabling it to be handled with a more flexible approach suitable for the nature of the decision problem of interest. Within this scope, the COBRA (COmprehensive Distance Based RAnking) technique was expanded based on the PFS theory, and then a new PSI-PF-COBRA decision making model was proposed by integrating it with the PSI (Preference Selection Index) technique in the study. The proposed model not only makes it easier to define uncertain information about the decision problem, but also ensures that experts can be included in the process by considering various weighted characteristics (age, experience, position, etc.). In the study, the basic algorithm of the model was explained in detail on an example selected from the literature, and then applied to "determining the smart contract language selection criteria" and "mathematical software selection" problems to show its applicability in real life problems. As a result, it is thought that determining the expert weights according to the PSI technique and integrating them into the PF-COBRA method will bring an important novelty to the field.
2023-01-01T00:00:00ZTürkiye'de Candaroğulları Beyliği hakkında yapılan çalışmaların değerlendirilmesiKonaş, Recephttp://hdl.handle.net/11772/163022024-02-13T08:56:14Z2023-01-01T00:00:00ZTürkiye'de Candaroğulları Beyliği hakkında yapılan çalışmaların değerlendirilmesi
Konaş, Recep
Candaroğulları Beyliği, 1308 tarihinde Anadolu Selçuklu Devleti'nin ortadan kalkması ile 1335 yılında İlhanlı hükümdarı Bahadır Han'ın vefat etmesine kadar Anadolu'daki diğer Türkmen beyleri ile birlikte serbest hareket etme olanağı bulmuş beyliklerdendir. XIII. yüzyılda Moğol istilasıyla uçlara yerleşen Türkmenler, Anadolu'da yer yer fetih hareketlerine girişmişlerdir. Hem Karadeniz hem de Doğu Roma İmparatorluğu ile olan ilişkilerinde stratejik bir konumda olan beylik, Şemseddin Yaman tarafından Eflani ve çevresinde kurulmuştur. Candaroğulları Beyliği stratejik konumu itibariyle Kuzey Anadolu'nun, Karadeniz ile olan bağlantısını göz önünde bulundurduğumuzda Sinop, Amasra gibi liman kentlerine sahip olan, denizcilik ve deniz ticareti konularında hayli tecrübeli bir noktaya gelmiş, İtalyan şehir devletleri ile ticaret yapmıştır. Candaroğulları Beyliği, kuruluş döneminden Osmanlı Devleti himayesine girinceye kadarki geçen sürede, hüküm sürdüğü Kuzey Anadolu topraklarında, günümüze kadar ulaşan birçok tarihi, mimari, sanatsal, kültürel, sosyal alanda ürünler bırakmıştır. Çalışmamızda Candaroğulları Beyliği üzerine yapılmış veya bu beylikten doğrudan bahsedilmiş araştırmalar değerlendirilmiş ve bibliyografik bir şekilde verilmiştir. Çalışma kapsamında incelenmiş olan eserlerden yola çıkılarak Kastamonu ve çevresinin tarihsel sürecini ortaya koymak için değişik birçok ilim mecrasında beyliğin konu alındığı çok sayıda ve farklı alanlarda çalışmalar yapıldığı belirlenmiştir.; The Candaroğulları Principality was one of the principalities that had the opportunity to move freely with the other Turkmen lords in Anatolia until the death of the Ilkhanid ruler Bahadır Han in 1335 with the disappearance of the Anatolian Seljuk State in 1308. XIII. The Turkmens, who settled on the fringes with the Mongol invasion in the century, started conquest movements in Anatolia from place to place. The principality, which is in a strategic position in its relations with both the Black Sea and the Eastern Roman Empire, was founded by Şemseddin Yaman in Eflani and its surroundings. Considering the connection between North Anatolia and the Black Sea in terms of its strategic location, Candaroğulları Principality has come to a point that has port cities such as Sinop and Amasra, has come to a point where it is quite experienced in maritime and maritime trade, and has traded with Italian city-states. Candaroğulları Principality left many historical, architectural, artistic, cultural and social products in the North Anatolian lands, where it ruled, from the establishment period until it came under the auspices of the Ottoman Empire. In our study, the researches made on the Candaroğulları Principality or directly mentioned about this principality were evaluated and given in a bibliographical way. In order to reveal the historical process of Kastamonu and its surroundings, based on the works examined within the scope of the study, it has been determined that many and different studies have been carried out in many different fields of science on the subject of the principality.
2023-01-01T00:00:00Z