İktisat Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans
http://hdl.handle.net/11772/687
İktisat Ana Bilim Dalı'na ait yüksek lisans tez çalışmalarını içerir.2024-03-29T13:16:25ZÇevresel kuznets eğrisi: Panel veri analizi
http://hdl.handle.net/11772/6621
Çevresel kuznets eğrisi: Panel veri analizi
Yücel, Mustafa Emir
Bu tezin asıl amacı OECD'nin üst-orta gelir grubu olarak sınıflandırdığı 8 ülke (Brezilya, Türkiye, Malezya, Meksika, Arjantin, Macaristan, Uruguay, Venezüella ) kapsamında ekonomik büyüme ve çevre kirliliği arasındaki ilişkiyi incelemektir. Panel veri analizinin kullanıldığı ampirik model çerçevesinde, öncelikle değişkenlerin hetorejenliği delta testi yardımıyla incelenmiştir. Ardından, CDLM testi ile yatay kesit bağımsızlığının gözlendiğine karar verilen bu modelde, ikinci nesil birim kök testleri aracılığı ile serilerin durağanlığı araştırılmıştır. Değişkenler arası eş-bütünleşik ilişkinin varlığı ispatlandıktan sonra, uzun dönem regresyon katsayıları Dinamik Görünürde İlişkisiz Eş-bütünleşme yöntemiyle tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, analize konu olan ülkelerden Arjantin, Türkiye, Uruguay ve Venezüella'da Çevresel Kuznets Eğrisi yaklaşımı geçerlidir.; The aim of this thesis examine the relationship between economic growth and environmental pollution for 8 OECD upper-middle income countries: Argentina, Brazil, Turkey, Mexico, Hungary, Malaysia,Uruguay and Venezuella. Panel data analysis can be used within the framework of the empirical model, the first test is variables are investigated using delta heterogeneous. Then,the CDLM test decided to this model, the observed cross-sectional dependence,stability series were investigated by means of the second-generation unit root tests. After proving the existence of the relationship between the variables are cointegrated, the long-term coefficients estimated by Dynamic Seemingly Unrelated Cointegration Regression method. According to the findings, Environmental Kuznets Curve approach is valid in Argentina, Turkey, Uruguay and Venezuella whivh are subject to analysis.
2014-06-01T00:00:00ZTürkiye'de işsizlikle mücadelede sosyal güvenlik uygulamaları: Bartın ili sosyal güvenlik kurumu örneği
http://hdl.handle.net/11772/6411
Türkiye'de işsizlikle mücadelede sosyal güvenlik uygulamaları: Bartın ili sosyal güvenlik kurumu örneği
Yüksel, Özlem
İşsizlik sorunu her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de hâlihazırda görülen ekonomik sorunlardan biridir. Bundan dolayı işsizlikle mücadelede etkin politikalar geliştirilmiş ve geliştirilmektedir. İşsizliğin çeşitli kriterlere göre dağılımı işsizliği azaltmada uygulanacak politikaların belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda sosyal güvenlik politikalarının olduğu görülmektedir. Özellikle son yıllarda gerçekleşen reformların bu amacın gerçekleşmesine hizmet ettiği belirtilebilir. Bu noktadan hareketle sosyal güvenlik prim teşviklerinin işsizliğin azaltılmasında oldukça önemli olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın amacı, işsizliğin azaltılmasında sosyal güvenlik uygulamalarının ne derece etkili olduğunu Bartın ili örneğinde ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda Bartın ilindeki işverenlerle doğrudan yüz yüze anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Anketlerden de edilen veriler iktisat mantığı ile yorumlanarak, Bartın İli Sosyal Güvenlik Kurumunun işsizlikle mücadeledeki katkısı ortaya konulmuştur.; Unemployment problem is one of the current economical problems also in Turkey, as all of countries. Therfore, some effective policies have been carried out. The dispersion of unemployment according to various criterias matters a lot in terms of defining the policies to decrease in unemployment. It is seen that there are social security policies that are in this sense. It can be stated that the recent reforms serve to actualize this aim. From this point, it can be said that social security bounty incentives are vital to reduce unemployment. The aim of this study is intended to show how effective social security practices are with example of Bartın. For this aim, face-to-face survey has been conducted in province of Bartın.The data acquired from the surveys has been interpreted with economic logic. The results have revealed the contribution of Social Security Institution of Bartın to struggling against unemployment.
06.03.2018 tarih ve 30352 sayılı Resmi gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.
2019-01-01T00:00:00ZDavranışsal iktisat açısından kuşaklar arası tüketici tercihlerinin incelenmesi: Bartın Üniversitesi örneği
http://hdl.handle.net/11772/6403
Davranışsal iktisat açısından kuşaklar arası tüketici tercihlerinin incelenmesi: Bartın Üniversitesi örneği
Ünal, Rukiye
İnsanlar hayatlarının her aşamasında karar alma durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Geleneksel iktisat teorisinin karar alma mekanizmalarının temeli rasyonalite (akılcılık) kavramına dayanmaktadır. Rasyonel insan, kararlarında duygusal ve sübjektif faktörlerden ziyade akla ve mantığa dayanan, hesap yapan, faydasını maksimize eden, aynı zamanda maliyetini de minimize eden insandır. Ancak insanların gerçek hayatta tam anlamıyla rasyonel davranmaları mümkün olmadığı için geleneksel teorinin rasyonalite kavramı en çok eleştiri alan konulardan biridir. Bu bağlamda en büyük eleştiri iktisat bilimi altında literatürde yeni yer edinen davranışsal iktisat tarafından yapılmıştır. Davranışsal iktisada göre, insanların kararları çevresel ve psikolojik faktörlerden etkilendiği için tam rasyonel davranmaları olanaksız olup ancak sınırlı rasyonellik gösterebileceklerini savunmaktadır. İnsanların kararlarını etkileyen birçok neden olmakla birlikte önemli faktörlerden birisi de yaştır. Böylelikle bu çalışma, tüketici kararlarında etkili olan yaş faktörü temel alınarak farklı kuşaklardaki tüketicilerin rasyonelliklerinin farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın uygulama kısmında, Bartın Üniversitesi’ndeki X kuşağı Y kuşağı ve Z kuşağı tüketicilerine anket yapılmış ve kuşaklar arası tüketim tercihleri davranışsal iktisat çerçevesinde ele alınmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda farklı kuşaktaki tüketicilerin farklı davranış sergiledikleri gözlemlenmiştir. Özellikle Z kuşağı tüketicilerinin ihtiyaçları olmadan alışverişe çıkarak, temel gereksinimleri haricinde zevk ve eğlence amaçlı alışveriş yaparak ve gıda, giyim, elektronik eşya alımlarında diğer kuşaklara göre daha irrasyonel davrandıkları görülmüştür. Ayrıca X ve Y kuşağı tüketicilerinin satın alma kararlarında markalı ve taksitli ürünlerden etkilenmeleri rasyonellikten uzaklaşmalarına neden olmuştur.; People are faced with decision-making at every stage of their lives. The basis of decision making mechanisms of traditional economic theory is based on the concept of rationality. Rational man is a person who is based on reason and logic rather than emotional and subjective factors in his decisions, calculates, maximizes the benefits and minimizes the costs. However, the rationality concept of traditional theory is one of the most criticized issues since it is not possible for people to behave completely rationally in real life. In this context, the greatest criticism has been made by behavioral economics, which has gained a new place in the literature under the science of economics. According to behavioral economics, it is impossible for people to behave fully rationally because their decisions are influenced by environmental and psychological factors, but they can only show limited rationality. Although there are many reasons affecting people's decisions, age is one of the important factors. Thus, this study aims to determine whether the rationality of consumers of different generations is differentiated based on the age factor which is effective in consumer decisions. In the application part of the study, consumers of Generation X, Generation Y and Generation Z were surveyed at Bartın University and consumption preferences among generations were analyzed within the framework of behavioral economics. As a result of the findings, it was observed that consumers of different generations exhibit different behaviors. It is observed that generation Z consumers behave more irrationally than other generations by going shopping without the necessities, shopping for pleasure and entertainment purposes other than their basic requirements and buying food, clothing and electronic goods. In addition, X and Y generation consumers have been affected by branded and installment products in their purchasing decisions and this has led them to move away from rationality.
06.03.2018 tarih ve 30352 sayılı Resmi gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.
2019-01-01T00:00:00ZTürkiye'de savunma harcamalarının seçilmiş makroekonomik göstergeler üzerindeki etkisi (1960-2017)
http://hdl.handle.net/11772/6365
Türkiye'de savunma harcamalarının seçilmiş makroekonomik göstergeler üzerindeki etkisi (1960-2017)
Asiloğulları, Merve
Tarihin ilk çağlarından beri devletler, ülkelerinin bekası ve gelecek nesillere ekonomik ve sosyal açıdan daha gelişmiş ve güvenli bir yurt bırakabilmek için emek harcamışlardır. Ülkenin kalıcılığı söz konusuyken bütçeden ayrılamayacak oran olmamakla beraber devlet bütçesi de sınırsız kaynaklardan oluşmamaktadır. Devletler bu kısıtlı kaynakları ülkenin ekonomik refahını artıracak, devleti de iç ve dış tehditlere karşı kırılgan bir hale sokmayacak optimal bir düzeyde pay etmelidir. Bu ihtiyaç sınırlı kaynakların bütçeden tahsisinde makroekonomik göstergelerin etkilerini dikkate almayı gerektirmektedir. Bu amaçla Türkiye'de savunma harcamalarının büyüme, enflasyon ve cari işlemler dengesine etkileri 1960-2017 dönemi için ARDL sınır testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre cari dönemde savunma harcamalarında meydana gelen %1'lik bir artış büyümeyi 0.071 düzeyinde artırırken bu oran savunma harcamalarının birinci gecikmeli döneminde 0.072 düzeyinde azaltmaktadır ve sonuçlar istatistiki olarak anlamlıdır. Savunma harcamalarında meydana gelebilecek %1'lik bir artışın enflasyonu %1.29 artırıcı bir etkisi vardır. Cari işlemler dengesi ve savunma harcamaları arasında hem gecikmeli dönemde hem cari dönemde negatif bir ilişki bulunmaktadır. Fakat bu ters yönlü ilişki istatistiksel olarak anlamlı değildir.; Since the early ages of history, states have worked to ensure the survival of their country and to leave a more developed and safe country to the future generations both economically and socially. While there is no ratio that cannot be separated from the budget while the permanence of the country is in question, the state budget does not consist of unlimited resources also. States should allocate these limited resources at an optimal level that will increase the economic welfare of the country and not make the state vulnerable to internal and external threats. This need requires consideration of the effects of macroeconomic indicators in the allocation of limited resources from the budget. For this purpose, the growth of defense spending in Turkey, inflation and current account deficit were analyzed by ARDL bounds testing for effects on the balance period 1960-2017. According to the results of the analysis, a 1% increase in defense expenditures in the current period increased growth by 0.071, while this ratio decreased by 0.072 in the first lag period of defense expenditures and the results are statistically significant. a 1% increase in defense spending has an effect of increasing inflation by 1.29%. There is a negative relationship between the current account balance and defense expenditures both in the delayed period and in the current period. However, this inverse relationship is not statistically significant.
06.03.2018 tarih ve 30352 sayılı Resmi gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.
2019-01-01T00:00:00Z