Descartes ve Spinoza’da töz, sıfat ve tarz
Abstract
Genel olarak bakıldığında modern felsefe, epistemolojik ve ontolojik problemler ekseninde şekillenmiştir. Bu dönemde filozoflar iki temel ve önemli soruya yanıt vermeye çalışmışlardır. Bunlardan ilki; bilginin mahiyeti, kaynağı ve sınırlarına ilişkindir. İkincisi ise töz, sıfat ve tarz hakkındaki sorulardır. Bahsi geçen soru(n)lar bağlamında René Descartes öncelikle epistemolojiye dayalı bir sistem inşa ederken Benedictus de Spinoza ise ontolojiye öncelik vermiştir. Fakat her ikisi için de töz, ontolojilerinin temelidir. Bu çalışmada, Descartes ve Spinoza’nın ontolojisinde kilit bir rol oynayan töz/cevher, sıfat ve tarz anlayışlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu karşılaştırma ise Descartes’ın Felsefenin İlkeleri adlı eserinde yer alan “fark/ayrım teorisi” üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılacaktır. Descartes tözler arasındaki, töz ile sıfat arasındaki, töz ile tarzları arasındaki ilişkiyi, “gerçek fark”, “tarzsal/modal fark” ve “akli/kavramsal fark” olmak üzere üç tür fark ile açıklamaktadır. Descartes’a göre “kat’i anlamı içinde gerçek fark, yalnızca iki ya da daha fazla töz arasında vardır ve birini diğerinden ayrı olarak açık ve seçik idrak edebildiğimizde iki tözün gerçekten farklı olduklarını kavrayabiliriz” (Descartes, 1985: 60/213). Descartes tarz bakımından farkın iki yolla yapılabileceğini söyler: “İlki, tam olarak söylendiğinde, bir tarz ile bir tarza sahip töz arasında; ikincisi ise aynı tözün iki tarzı arasındaki farktır” (Descartes, 1985: 61/213-214). Son olarak “akli/kavramsal bir fark, bir töz ile tözün bazı temel sıfatları – ki bunlar olmaksızın töz idrak edilemez- arasındaki veya tek bir tözün iki sıfatı arasındaki farktır” (Descartes, 1985: 62/214-215).