Kitabü’s-siyer ve kitabü’l-cihad bahislerindeki fikhî hükümlerin İslamofobi’ye etkisi
Abstract
Bugünlerde kendilerini Müslüman ve mücahid olarak tanımlayan
kimseler, sadece başka dinlerden olan insanlara karşı değil, kendileri gibi
düşünmeyen dindaşlarına karşı da “cihad” adı altında eylemler
gerçekleştirmektedir. Bu durum batı dünyasında İslam’daki cihad
hükümleri ile terör eylemleri arasında doğrudan bir ilişkinin bulunduğu
düşüncesini doğurmuştur. Bu düşünce giderek yaygın bir kanaat halini
alarak "İslam ve terör" kavramlarının birlikte düşünülmesine, dolayısıyla
tüm dünyada "İslamofobi" adı altında bir nefret kampanyasının da artarak
devamına sebep olmaktadır.
Cihad konusu klasik tefsir geleneğinde “Ahkamu'l-Kur'an”, hadis
literatüründe “Kitabü'l-cihad” ve “fezailu'l-cihad”, fıkıh geleneğinde ise
“Kitabü'l-cihad”, “Kitabü's-siyer”, “Kitabü'l-cizye”, “Kitabü'l-megazi”
başlıklarını taşıyan müstakil bölüm veya eserlerde ele alınmıştır. Bu tür
eserlerde gayrimüslimler ile Müslümanların ilişkilerini düzenleyen
hükümlere ayrıntılı olarak yer verilmiştir.1 Bu tebliğde İslam'ın cihada dair
hükümleri ile İslâm ve terör kavramlarının birlikte anılması arasında bir
ilişkinin olup olmadığı sorgulanacaktır.