Bassim Furat'ın yolculuklarında insan ortak noktası ve kimlik sorunu
Abstract
Seyahat edebiyatı, çağlar boyunca gerçekliği ve hayal gücünü birleştiren öznel bir deneyim olarak
algılanmıştır. Ancak bu, gezginin bir tanık olduğu sosyal, kültürel ve tarihsel yönlerin gerçekliğini göz ardı
etmez. Bassim Furat'ın gezileri, yaşadıklarını aktaran; gelenekleri sıralayan yeni bir bilginin varlığını
betimleyen insani bir boyut taşıyor. O etnik kökenler, aşağılık ırk ayrımcılığı ifadelerini düzeltir. Bu kimlik
mitlerini vurgulamanın yanı sıra, insan müştereğinin gerçekleştirdiği boyutu ve medeniyetler arası
yakınlaşmayı teşvik eden rolü araştırmakla meşguldür. Son olarak araştırma, insan ortaklığının dayatılan bir
teori olmadığını; özellikle de tarihsel ve toplumsal koşullar ile benzer kültürel özelliklerin bir araya
getirdiğini, nihayet bunun halklar arasındaki diyalog mekanizmalarından biri olduğu sonucuna varmıştır.
Gezgin, bir yandan kendi ülkesi, ziyaret ettiği diğer ülkeler arasında karşılaştırmalar yapar ancak bunlar
ırkçılığa ve toplumlukların üstünlüğüne dayanmayan karşılaştırmalardır. Her tercih bir üstünlük taşır.
Ancak bu karşılaştırmalar toplumlar arasında insani anlamda benzerlikler de barındırmaktadır. Furat, her
kültürün kendine özgü olduğuna ve kültürleri ölçebilen bir kriter olmadığına inanır. Çünkü medeniyet
merkeziyetçiliği, diğerini iptal eden aşırı üstünlük sağlayıcı, ırkçı bir sapkınlıktırB .u nedenle yolculuk,
analitik ve tefekkür edici bir eyleme ve küreselleşmenin dayattığı modernite çağrısına ve göçebe yaşam
tarzını başka dünyalara açma ve bu edebi türün etkileşimini harekete geçirme ihtiyacına cevap veren
insanlığı anlama arayışına dönüşür. Çünkü gezgin, halkların geçmişini ve bugününü, geleneklerini ve
fikirlerini sadece insan bilimlerinde bir bilgi dalı ile tasvir edilmesinden tatmin olamaz. Psikoloji ya da
sosyoloji... Daha ziyade, bunları bir arada kullanmak gerekir. Furat’ın yaptığı geziler, her kültür veya
medeniyeti birbirinden ayırmayan, ancak insanı tanıma ilkesine göre birbirlerini tamamlayıcı iletişimsel,
kültürel ve medeni bir prosedür ele alan gezi türüne girer. Bu araştırma önemli bir sorunun eşiğinde duruyor:
Etnik, kültürel ve kimlik çeşitliliği ışığında insan ortaklığına nasıl ulaşılabilir? Burada kültürler arası diyalog
nasıl olmalıdır? İnsani ortak değer hangi değer ile güçlendirebilir? Belki de bunlar birçok aksiyomu rahatsız
eden ve birçok belirsizliği açıklığa kavuşturan sorulardır. Bizler bu araştırmanın unsurlarını birleştirmek
için, hedeflerin problemlerle uyumlu olduğu bir araştırma planı sunmaya karar verdik. Bu sebeple
aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli yaklaşımlara başvuruldu. Gezilerin alan tarafına göre antropolojik
yaklaşım ve ortak insani ilkelerinin çıkarıldığını gösteren görüşme ve gözlem mekanizmaları, farklı insan
kategorilerinin davranışlarını tanımlamakla ilgilenen etnografik yaklaşımın dallandırılması ve birbirleriyle
etkileşime girmeleri ve bunu değiştirmeden davranışı açıklamayı amaçlayan psikolojik ve sosyal
yaklaşımların kullanılması ve araştırmanın ekinde ortaya çıkan sorunlara cevap olarak kabul edilen bir dizi
sonuç ele alınmıştır. Bu araştırma bir dizi sonuca ulaşmıştır: Ortak insanlık, kültürler ve medeniyetler
arasındaki diyalog olasılığını inceleyen bir teoridir. Bu sebeple, üstünlük ve ırk ayrımcılığından dünyadaki
çoğu insanın etkilendiği dışlama ve marjinalleştirme teorilerine alternatif bir terimdir. Farklılık ve çeşitlilik,
tüm kültürler ve halklar arasındaki ortaklıkları göstermek için stratejik bir uzantıdır. Bassim Furat,
seyahatleri boyunca, ortak gelenekler, görenekler ve kaderler aracılığıyla farklılıklara ve çeşitliliğe rağmen,
halklar ile azınlıkların karşılıklı bağımlılıklarını görmüş; onların birlikte yaşama olasılığının daha fazla
olduğunu göstermiştir. Bassem Furat'ın yolculuk anlatıları dikkate değer varlığın ön saflarında yer alacak
olan halklar ve medeniyetler etrafında uzun zamandır örülmüş olan yanılsamayı ortadan kaldırmıştır.