Klasik Türk şiiri estetiğinde sihir
Abstract
Geçen zamanla birlikte kültür de az ya da çok değişir, gelişir; edebi eserlerle nesilden nesile taşınır. Böylelikle bir toplumun ortaya koyduğu edebi eserler, o toplumun geçmişi ile geleceği arasında bir köprü vazifesi görür. Dolayısıyla, toplumların kültürleri edebi eserler sayesinde devamlılık gösterir. Klasik Türk edebiyatı, medeniyetimizin izlerini 13. yy.dan 19. yy.a kadar takip edebileceğimiz çok zengin bir edebiyat geleneğidir. Daha çok nazım alanında gelişim göstermiş bu edebiyat geleneğinde farklı anlam katmanlarını içerisinde barındıran beyit, toplumu başta sosyal, kültürel, dini, siyasi yönleriyle yansıtan zihniyet unsurlarını son derece estetik bir şekilde okuyucuya sunar. Bu anlamda, 13. yy.dan itibaren ortaya konan klasik Türk şiiri ürünlerinde eski Türklerin olduğu kadar Müslüman Türklerin hayatında da önemli bir yeri olan sihir olgusunu çeşitli özellikleriyle görmekteyiz.
Sihir, gizli birtakım yöntemlerle insan ve tabiat üzerinde olağanüstü etki yapma ilmi ya da sanatı olarak tanımlanabilir. Sihir gibi insanı etkileme gücüne sahip güzellik ve çekicilik, sihrin özel anlamları arasındadır. Genel anlamda etkili ve güzel söz söyleme sanatı olan edebiyat, özel anlamda ise şiir sanatı, gerek kaynağı gerekse de muhatap üzerinde oluşturduğu olağanüstü etki sebebiyle sihir ve büyü ile ilişkilendirilir. Özellikle en eski türlerden olan şiirin kaynağı birçok kültürde doğaüstü bir yetenek, ilham, keşif ya da ruhsal bir varlığa dayandırılır. Ayrıca, güzel söz ve şiirin muhatap üzerindeki olağanüstü denilebilecek etkisi de sihir olarak görülür.
Klasik Türk şiiri, bir geleneğe yaslanan, bu geleneği asırlarca işleyip harmanlayan bir şiirdir. Bu anlamda, gerek sosyal hayatta eski Türklerden beri var olagelen sihir olgusu gerekse de sanat ve edebiyatın poetik ve estetik yapısı, sihir ve büyünün klasik Türk şiirinde yoğun bir şekilde kullanılmasında etkili olmuştur. Büyücüler sihir ve büyü sayesinde güç elde ederler, dolayısıyla sihir kavramıyla ilgili kullanımların şiire mistik ve mucizevî çağrışımlar katacağına inanılır. Sihir ve büyü bir anlamda güç elde etmek için yapıldığına göre sihir ve sihirle ilgili diğer kavramların şiirde sıklıkla kullanılması bunların şiire güç katacağı düşüncesinden ileri gelmiştir demek yanlış olmaz. Zira şiirde bazı kelimeleri kullanmak şiiri daha etkili ve güçlü yapar. Klasik şairlerden bazıları şiirlerinde sihir gücünü ifade eden mahlaslar kullanırlar. Bu anlamda, klasik Türk edebiyatı geleneği içerisinde bir kavram etrafında toplanan mahlaslara örnek teşkil edebilecek Sihrî ve Sâhirî mahlasları dikkat çeker. Sihir kavramıyla ilgili olan bu mahlasların tercih edilmesinde sözün sihir ve büyü kabul edilmesi önemli bir etkendir. Klasik Türk şiirinde şair, sâhir-i nazm, sâhir-i suhan perdâz ve şair-i sihr-âferîn olarak vasıflandırılır. Şairin sözü yani şiir de efsundur. Bu durum şiir estetiği ile de bağlantılıdır. Klasik şiir estetiği içerisinde şairin şiirde ulaşmak istediği son nokta olan i’caza giden yolunda bir estetik ölçüt de sihirdir. “Güzel” olanı anlatmak için özellikle seçilen sihr-i mübîn, sihr-i beyân, sihr-i helâl vb. kalıp ifadeler estetik bir değer ifadesi olarak şiirde kullanılır.
Sihir ve büyü, klasik Türk şiirinin her asrında, hemen her şair tarafından söz konusu edilmiştir. Büyüleyici güzellik, etkileme gücü anlamlarına paralel olarak sihir ve büyü, klasik Türk edebiyatında ve özellikle şiirde şairlerin sihir özelliğinde şiir söylemekle övündükleri estetik bir ölçüt, bir mertebedir. Söz ve şiir sihirle ilişkilendirildiğinde genellikle şair ya da yazarın söz, şiir ya da şairi övdüğü görülür. Şairin bir söz büyücüsü, şiirinin de sihir olarak sunulması aslında şiirde şairin ulaştığı ya da ulaşmak istediği bir mertebenin ifadesidir. Bundan başka, konusunu büyük ölçüde aşk ve güzellikten alan şiirde sihir ve büyü sevgilinin güzellik unsurları çevresinde ele alınırken sevgili, büyüleyici bir güzellik olur. Klasik Türk şiirinde sevgili, güzelliği ile âşıklarını büyüleyen bir büyücü, bir cadıdır. Sevgili, âşığın gözünde en güzel ve en nitelikli olandır. Bu nedenle sevgili adeta kutsallaşır ve sevgilinin göz, kirpik, kaş ve bakış gibi güzellik unsurları çoğu kez büyülü olarak nitelenir. Özellikle, çoğu kez cadı olarak nitelenen gözler âşığı büyüler. Güzel söz gibi sevgilinin güzelliğinin de mertebeleri vardır. Sihir, sihr-i helal ve i’caz, bu mertebeleri ifade eden estetik birer terimdir.
Klasik Türk şiirinde şairin, şiir ve sözün gücünden bahsederken, olağanüstü güzellik ve özellikleriyle sevgiliyi vasfederken kullandığı dil, seçtiği kelimeler klasik Türk şiirinin asırlarca işlenerek yükselen estetik temelleri ile yakından ilgilidir. Bu anlamda, güzelin sihir ve büyü ile ilişkilendirilerek sâhir, sehhâr, câdû gibi kelimelerle vasfedilip ona ait durumların büyülü olarak sunulması klasik Türk şiirinin estetik anlayışının bir sonucudur. Geleneğe göre sihir, sadece şiirde değil hemen her sanat dalında yüksek bir mertebenin ifadesi sayılan estetik bir ölçüt, bir değer ifadesidir.
Her edebiyat geleneği, içinden çıktığı toplumu az ya da çok yansıttığı gibi Osmanlı toplumunun edebiyat alanında altı asırlık güçlü sesi olan klasik Türk edebiyatı, hayatı ve toplumu farklı safhalarıyla yansıtma gücüne sahiptir. Klasik Türk edebiyatı şiir geleneği, toplumda ve kültürde var olan, gelenek ve sanat anlayışında karşılığını bulan “sihir ve büyü” olgusunu dönüştürerek sunmayı başarmış, bu anlamda sosyal olduğu kadar sanatsal ve estetik bir açılım yakalamıştır. Culture changes and grows up more or less by the time, is often enshrined and handed down from generation to generation by literary works. In this way, literary works of a society are charged with a bridge among its past and future. Consequently cultures of societies continue by literary works. Classical Turkish literature, is a very rich literary tradition that we can follow the traces of our civilization from the 13th century until the 19th. In this literary tradition that showed more development in the field of poetic, the couplet that has different layers of meaning that reflects the mindset elements of the society especially the social, cultural, religious and political aspects, provides a highly aesthetic manner to the reader. In this sense, in the products of classical Turkish poetry revealed by 13th century we see magic with a variety of features which has an important place in the lives of Muslim Turkish people as ancient Turks.
Magic, can be defined as the science or art of making an extraordinary impact on people and nature by secret set of methods. Having the power to influence people like magic beauty and charm are among the special sense of magic. In general terms, literature the art of effective and eloquence, poetry in particular sense, both sources formed due to extraordinary impact on collocutor also are associated with magic and sorcery. In particular, in many cultures, the source of poetry that is one of the oldest types is based on a supernatural ability, inspiration, discovery or a spiritual being. In addition, the effect of fine word and poetry on collocutor which can be said extraordinary is seen as magic.
Classical Turkish poetry is a poetry that leans on a tradition and blends it by processing for centuries. In this sense, both the case of magic that has been in social life since the ancient Turks and the poetic and aesthetic structure of art and literature have been effective in using magic and sorcery intensively in classical Turkish poetry. Magicians gain power with magic and sorcery, so it is believed that uses related to the concept of magic will add mystical and miraculous connotations to the poetry. As in one sense magic and sorcery are made to achieve power, it is not wrong to say magic and the other concepts often used in poetry have come forward with the idea that these will add power to the poetry. Because using some words in poetry makes the poem more effective and powerful. Some of the classic poets use pen names express the power of magic in their poems. In this sense, the pen names Sihrî and Sâhirî which are collected around a concept in the tradition of classical Turkish literature attract attention. The fact that word is accepted as magic and sorcery is an important factor in prefering these pen names that are related to magic. In classical Turkish poetry, the poet is described as magician of poetry, sorcerer of word and poet who fascinates with magic. The word of poet, in other words poem is charm too. This state is also connected with astehetics of poetry. In aesthetics of classical poetry, on the way of ijaz which is the last point that the poet wants to reach in poetry magic is an aesthetic criterion too. The phrases like sihr-i mübîn, sihr-i beyân, sihr-i helâl that are especially chosen to describe the “fine” are used in poetry as an aesthetic value statement.
In every century of classical Turkish poetry, magic and sorcery have been mentioned by almost every poet. In paralel to the meanings of enchanting beauty and the power of influence, in classical Turkish literature, especially poetry magic and sorcery are a degree in art and aesthetics which the poets are proud of saying poems with the properties of magic. When word and poetry are related with magic and sorcery generally it is seen that the poet or the writer praises word, poem or poet. In fact, presenting the poet as a magician of word and also his poem magic and sorcery is an expression of a position that the poet wishes to reach or has reached in the poetry. Furthermore, when the magic and sorcery are discussed around the beauty elements of beloved in the poetry that has greatly the topics of love and beauty, beloved becomes magical beauty. In classical Turkish poetry, beloved is a magician and a witch that enchants his lovers with beauty. For the lover, beloved is the best and the most qualified. For this reason beloved virtually becomes holy and beauty elements of him like eye, eyebrow, eyelash and the glance are usually described as magic. Especially eyes, usually described as witch, enchant the lover. Like fine word, the beauty of beloved has some degrees too. Magic, permissible magic and ijaz are aesthetic terms that express these degrees.
In classical Turkish poetry the language the poet uses, the words he chooses when he talks about the power of word and poem, draws the beloved by the extraordinary beauty and qualifications are closely related to the basis of classical Turkish poetry’s rising aesthetic treatment for centuries. In this sense, drawing the “fine” related to magic and sorcery with the words like magician, sorcerer, witch; presenting his situations magic is a result of aesthetic mentality of classical Turkish poetry. According to the tradition, magic not only poetry but also in almost all the arts is an aesthetic criterion, a value statement that considered an expression of a higher order.
As every literary tradition reflects the society comes from more or less, classical Turkish poetry that is Ottoman society’s six centuries old strong voice in the field of literature has the power to reflect the life and the society with different stages. The poetry tradition of classical Turkish literature has achieved to offer converting the case of magic and sorcery which exists in society and culture, has response in tradition and understanding of art, in this sense, it has caught an artistic and aesthetic expansion as social as well.