Akıllı kentsel hareketlilik bağlamında paylaşımlı mikromobiliteye yönelik mod değiştirme potansiyelinin analizi
Abstract
Ulaşımdan kaynaklanan olumsuzlukların azaltılması için kent içi hareketlilikte kullanılan ulaşım modlarına yenilikçi çözümler getirilmektedir. Bu çözüm önerilerinden biri de kısa mesafeli seyahatler için uygun, çevreye duyarlı paylaşımlı mikromobilite türüdür. Paylaşımlı mikromobilite türünden beklenen faydanın sağlanmasında ise bireylerin mod tercihi oldukça etkilidir. Paylaşımlı mikromobilitenin kentsel hareketlilik sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek ve politika yapıcıların kaynak tahsis etmesine yardımcı olmak için paylaşımlı mikromobilite araçlarının hangi ulaşım modlarının yerine tercih edildiğini anlamak gerekmektedir. Bu bağlamda tezin amacı, paylaşımlı mikromobilite türü seçiminin davranışsal yönlerini göz önünde bulundurarak bireylerin paylaşımlı mikromobilite araçlarına geçiş potansiyelini araştırmaktır. Mod seçimlerinde Belirtilen Tercih Deneyi yöntemlerinden biri olan Kesikli Seçim Yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 510 katılımcıdan anket ile veri toplanmış olup bu veriler çok terimli logit model ile analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre katılımcılar üç alternatif (özel araç, toplu taşıma ve paylaşımlı mikromobilite) seçiminde seyahat süresi ve seyahat maliyetinden etkilenmektedir. Toplu taşıma ve paylaşımlı mikromobilite alternatifleri seçiminde ise ayrıca araca erişebilirlik süresi ve emisyon miktarından sınırlı düzeyde etkilenmektedir. Senaryo sonuçlarına göre trafik yoğunluğunun artması, araca erişebilirlik süresinin ve seyahat maliyetinin azalması paylaşımlı mikromobiliteye yönelik mod geçişini artırmaktadır. Ulaşım modlarının yaydığı emisyon miktarı ise mod geçişini etkilememektedir. Ancak genel olarak bu tez, özellikle emisyon miktarı yüksek özel araç kullanıcıları için paylaşımlı mikromobilite kullanımının caydırıcı olması halinde, mod payında yüksek emisyonlu ulaşım modlarından düşük emisyonlu modlara doğru potansiyel bir kayma olacağını göstermektedir. Çalışmanın bulguları, paylaşımlı mikromobilite araçlarının varlığında mevcut ulaşım sistemindeki potansiyel mod değişimine ilişkin içgörü sağlamaktadır. Böyle bir değişimin sonuçları, akıllı kentsel hareketlilik sistemlerinin operasyonel verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlayan ulaşım yönetimi önlemlerinin geliştirilmesini etkileyebilir. Innovative solutions are being introduced to the transportation modes used in urban mobility in order to reduce the negativities caused by transportation. One of these solutions is environmentally friendly shared micromobility, which is suitable for short-distance travel. The mode preference of individuals is very effective in achieving the expected benefit from shared micromobility. In order to assess the impacts of shared micromobility on the urban mobility system and to help policy makers allocate resources, it is necessary to understand which transportation modes are preferred over shared micromobility vehicles. In this context, the aim of the thesis is to investigate the potential for individuals to switch to shared micromobility vehicles by considering the behavioral aspects of shared micromobility mode choice. Discrete Choice Method, one of the Stated Preference Experiment methods, was used for mode choice. Within the scope of the research, data was collected from 510 participants with a questionnaire and analyzed with a multinomial logit model. According to the research findings, participants are influenced by travel time and travel cost in their choice of three alternatives (private car, public transportation and shared micromobility). In the choice of public transportation and shared micromobility alternatives, they are also affected to a limited extent by vehicle accessibility time and emission amount. According to the scenario results, the increase in traffic density and the decrease in vehicle accessibility time and travel cost increase the mode shift towards shared micromobility. The amount of emissions emitted by transportation modes does not affect mode shift. Overall, however, this thesis shows that there is a potential shift in mode share from high-emission modes to low-emission modes, especially if shared micromobility becomes a disincentive for high-emitting private car users. The findings of the study provide insights into the potential mode shift in the existing transportation system in the presence of shared micromobility vehicles. The consequences of such a shift could influence the development of transportation management measures aimed at improving the operational efficiency and sustainability of smart urban mobility systems.