Antik dönemde Astakos, Nikomedia ve Herakleia Pontika kentleri arasındaki ilişkilere dair bazı düşünceler
Abstract
Hakkında yazılan bütün kaynaklarda belirtildiği üzere, Küçük Asya’nın (Asia Minor) tarihinde çok önemli yeri olan Bithynia, etnik kökenli, antik bir coğrafi bölge olarak karşımıza çıkar. Tıpkı ona ev sahipliği yapan Anadolu gibi, kendisi de, tarih boyunca Doğu ile Batı Uygarlıkları arasındaki bütünleştirici niteliğini korumuş ve kültürlerin birbirleriyle her bakımdan özdeşleştikleri bir bölge olarak varlığını sürdürmüştür. Adını, Thrakia kökenli bir kavim olan Bithynlere borçludur1, fakat onların günümüz dünyası ile tanıştırılmasında Greklerin gösterdikleri çabalar, hiçbir zaman göz ardı edilemez. Zira, kökenlerine dair ilk referanslardan birini Herodotos’ta bulmakta ve ihtimalle MÖ. 1. binin ilk yarısı içerisinde Anadolu’ya göçmeden önce, Makedonia’da Strymonialılar, Anadolu’ya göçtükten sonra, zaman zaman Asia Thrakları, Thrakia Bithynialıları, Thrakialı Bithynler ve Thynler gibi lâkaplarla anıldıklarını bilmekteyiz4. Grek kolonizasyon çağından, Roma ve Bizans dönemine kadar irili ufaklı yaklaşık elli dört adet yerleşimi konumlayabildiğimiz Bithynia, antik çağda en yoğun iskân oranına sahip bölgelerden birini oluşturmaktadır.