İbrahim Balaban'ın resim ve kitaplarında toplumsallık algısı
Özet
Cumhuriyet sonrası dönem toplumsal anlamda dolayısıyla sanat alanında önemli gelişmelerin, kırılmaların ve çok boyutlu değişimlerin yaşandığı dönemdir. Toplumsal değişimleri sanat eserlerinden takip etmek ve ‘sanat’ın kendisini kurmaca bir yansıma alanı olarak görmek de mümkündür. Sanat eserlerinde ne kadar imalı bir yapı bulunursa bulunsun bu eserler ait olduğu zamanın ve toplumun kaynaklığı olmadan okunamaz.
Sosyolojik açıdan yaşanan bütün değişimleri kendine özgü sınırlılıklarla karşılayan sanat, kimi zaman bu sınırlılıkları ortadan kaldırmak isteyen ve farklı sanat alanlarını bir arada deneyen sanatçılar da çıkarır. Bu tür sanatçılar, çoğunlukla toplum merkezli düşünen ve kültürlerarası ilişkinin sosyolojik boyutlarını, derinliğini artıran çalışmalarla karşımıza çıkar.
Fırçası ve kalemiyle özgünlüğünü ve kendine özgülüğünü kanıtlamış alaylı sanatçılardan biridir, İbrahim Balaban. Biyografisinden izleri ve gündelik yaşamın değişen pratiklerini yansıttığı eserlerinin hemen hepsinde toplumsal değişimlere ve bu değişimlerin yarattığı sorunlara mesafeli durulamayacağının altını çizmiştir, adeta. Şifahi kültür ortamının büyüttüğü hatta ilham verdiği sanatçı, resim ve romanlarında özelde Anadolu kadını genelde Anadolu insanının yaşamından kareleri bazen bir fotoğrafçı gerçekçiliğiyle kimi zaman da aydın sorumluluğunu taşıyan eleştirel bir tavırla dile getirmiştir. Balaban’ın hiçbir zaman değişmeyen Anadolu merkezli ve toplumcu bakışı mitolojik kaynaklara yönelmesiyle derinlik kazanır. Başlangıçta köy yaşamındaki yoksulluğu resmeden sanatçı zamanla destanlara, halk inançlarına ve kahramanlarına, mitolojiye yönelmiştir. Göç, kent ve yaşam mücadelesi, demokrasi gibi tecrübelere de değinen sanatçının kendine özgülüğünü sağlayan önemli harçlardan biri de gösterdiği toplumsal duyarlılıktır.
Bu bildiride İbrahim Balaban’ın resimleri ve edebi eserleri toplumsal duyarlılık, değerler ve sosyolojik değişim bağlamında incelenecektir. Post-republic period was the times that important advances, fractures and changes in multidimensional have been lived in sociological terms directly in art field. Follow to sociological changes from the artworks and seeing the art itself as a fictional reflection field is also possible. Although artworks have allusive structure, these works cannot be read without originating from society and time which they belong. The art which meets the all changes from sociological perspective with idiocratical limitations sometimes gives birth of the artists who want to break these limitations and gathers together different art fields. These kinds of artists mostly meet with us by the artworks which think society based, investigate sociological levels and increase depths of interdisciplinary relationships. Ibrahim Balaban, he is one of artist who proves his originality and individuality by his pen and brush. So to say, he highlights that one cannot stand aloof from sociological changes and created problems by these changes in almost his all works which reflects marks from his biography and daily lives changing practices. The artist who oral culture environment grows up express shots from generally Anatolian human lives especially Anatolian women’s sometimes with the realism of a photographer, sometimes with a critical behavior which carries an highbrow responsibility in his novels and pictures. Balaban’s Anatolian based and sociological view which never changes gains the depth by his tending to mythological resources. The artist, who draws the poverty in village life in the beginning, heads for.