Çevirmen bir simülatör mü yoksa “gerçek” bir yazar mı? çevirmenin çeviri sürecindeki konumunun Venutici bakış açısından bir analizi
View/ Open
Date
2016-07Author
Odacıoğlu, Mehmet Cem
Köktürk, Şaban
Aytaş, Gülfidan
Metadata
Show full item recordAbstract
Yerlileştirme ve yabancılaştırma çeviri stratejilerine değinen ilk çeviribilimci
Schleiermacher’in görüşlerini ve Romantik akımın çevirinin yabancılaştırılarak
aktarılması gerektiğine dair düşünceyi yirminci yüzyıldaki koşullara göre yeniden ele
alan Venuti bunları farklı bir potada eriterek çevirinin görünürlüğü ve görünmezliği
kavramlarını ortaya atmıştır. Venutiye göre çevirmen kaynak metni erek kültüre
adapte ederek aktardığında, bir diğer ifade ile yerlileştirme çeviri stratejisine
başvurduğunda görünmez olmayı ancak yabancılaştırma çeviri stratejisine
başvurduğunda görünür olmayı tercih etmektedir. Bir diğer ifade ile çevirmenin
görünmezliği çevirinin orijinal dilinde yazılmış gibi okunması, görünürlüğü ise
çevirinin erek kitle tarafından çeviri olduğu bilinerek okunulması anlamına
gelmektedir.
Bu çalışmada, çevirmenin görünür olmayı tercih ederek bir simulatör rolünde
çeviri yapmasının mı yoksa görünmez olmayı tercih ederek gerçek bir yazar gibi
çeviri yapmasının mı etik olduğu tartışılmış ve çeviribilimsel açıdan en somut
araştırma nesnesinin çeviri ürünü olduğu düşünüldüğünde, çevirinin bir bilim dalı
olarak olgunlaşmayı sürdürebilmesi ve çeviri metnin de en az kaynak metin kadar
orijinal bir metin olduğunu vurgulamak için çevirinin çeviri gibi okunması gerektiği
sonucuna varılmıştır. Çalışmada betimleyici yaklaşım uygulanmıştır Discussing the views put forward by the first translation scholar Schleiermacher ondomestication and foreignization translation strategies and re-addressing the idea of the romantic movement that translation should be done by using a foreignizing translation strategy, Venuti approached to these matters in a different way in the 20th century and created the concepts of the translator’s visibility and invisibility. According to Venuti, the translator is insivible if he/she translates the source text into the target culture using adatation or in other words domestication. However, the translator is visible if he/she retorts to foreiginizng translation strategy. In other words, the translator’s insivibility means the translation should read like the original whereas his/her visibility means the translation should read like a derivative text or with the awareness that the text is translation. In this study, it was discussed whether the translator should prefer visibility by playing a simulator role in the translation process or whether he/she is insivible like a real author in the translation activity in terms of ethical issues. When considered that the most concrete research object is the translation product in the translation studies, it was also defended in the study that the translation should read like a translation for the continous advancement of the discipline and to emphasize the fact that the translated text is as much important as the source text. In the study, descriptive approach was used.