Sivil toplum kuruluşları veya demokrasinin turnusol kâğıdı
Abstract
Sivil toplum kuruluşu (STK) olarak adlandırılan hükümet dışı organizasyonlar iki önemli değeri sembolize etmektedir. Bunlardan birincisi, halkın örgütlenme hürriyetidir. Eğer bir ülkede sivil toplum rahatça gelişip kendine yer bulabiliyorsa, o ülkede temel hak ve hürriyetlerin kullanılması teminat altında demektir. İkincisi, iktidara talip olmamakla birlikte halkın taleplerini iktidar ve iktidar talibi olan siyasi partilere aktarmada temsilcilik üstlenenkuruluşların varlığı, demokratik rejimin gelişmişlik düzeyini ortaya koyar. Yani temsili demokrasi o ülkede irtifa kazanmış ve katılımcı bir yapıya kavuşmuş demektir. Ancak hükümetlerin kontrol altında tuttuğu,kurdurduğu veya gizli-açık kurguladığı yapılar da yine o ülkede dikte eden rejimlerin varlığını, hürriyetlerin baskıaltında tutulduğunu, farklı fikirlere tahammül edilemediğinive demokrasinin temsili seviyesinin bile o ülkede bulunmadığını gösteren somut deliller olarak kabul edilebilir. Bu açılardan ülkeler bir değerlendirmeye tabi tutulacak olursa, STK’larınvarlığı, konumu, yapı ve işleyişleri o ülkelerin demokratik yapılarını ortaya koymada bir turnusol kâğıdı vazifesi görebilir. Bu çalışmanın amacı iktidara talip olmayan, fakat iktidarları yalnız da bırakmayan, toplumun mafsalları mesabesindeki STK’ların siyasi sistemle olan ilişkilerini ve demokratik yapı içindeki öneminiortaya koymaktır.