John Rawls’un uluslararası adalet ve toplum kurgusu ile uluslararası insan hakları fikri: uluslararası ilişkiler açısından “halkların yasası”
Özet
Adalet, eşitlik ve sözleşme kavramları, Eski Yunan’dan günümüze pek çok farklı bakış açısından ele alınmış bir olgudur. Platon’dan itibaren felsefeciler ve siyasi düşünürler farklı adalet ve toplum anlayışları geliştirmişlerdir. 20 yy.’da ise John Rawls’un ilk olarak “bir adalet teorisi” adlı eserinde ele aldığı “adalet” kavramının, “Halkların Yasası” adlı eserinde uluslararası alana uyarlaması görülmektedir. Bu eserde Rawls, uluslararası ilişkileri şekillendiren evrensel kurallar ve soyut normlar üzerine kurulu bir “küresel adalet ve toplum” kavramından söz etmektedir. Bu makalenin amacı, küresel adalet ve toplum olgusunun uluslararası ilişkiler alanında uygulanabilirliğinin sorgulanmasıdır. Bu bağlamda, bu çalışmada John Rawls’un “Halkların Yasası” adlı eserinde geliştirdiği “uluslararası adalet”, “uluslararası toplum” ve “uluslararası insan hakları” iddialarının uluslararası düzeyde olabilirliği tartışılmıştır. Çalışmada literatür taraması yapılarak bu olguların kurgusu incelenmiş, diğer yazar ve olgularla karşılaştırılarak kavramsal boyutta analizi de yapılmıştır. Ayrıca insan hakları fikrinin günümüz fikirleri ile kıyaslaması yapılmıştır. Sonuç olarak, halkların katılım sürecindeki eksikliğin yanı sıra dağıtım adaletinin sağlanamadığı da görülmektedir. Rawls’un hem özgür iradeyi, demokrasiyi, eşitliği ve hakkaniyeti savunurken hem de eşitsizliğe imkân tanıması ve diğer devletleri hoş görmesi uluslararası adalet ve toplum kurgusunun gerçekleştirilmesini engellediği ortaya konulmuştur. The terms justice, equality and contract have been discussed from many perspectives from the Ancient Greece to the present. From Platon onwards, the philosophers and political philosophers have developed different justice and contract approaches. In the 20th century, the concept of “justice” which John Rawls first examined in “the Theory of Justice” has been adapted to the international field in “the Law of Peoples”. In this work, Rawls addresses “global justice and society” which is based on global rules and abstract norms shaping international relations. This paper aims to assess that how global justice and society construct could be applied to the international field and in this respect, the applicability at the international level and likelihood of Rawls’s “international justice”, “international society” and “international human rights” assertions that he introduced in “the Law of Peoples” have been discussed. In this paper, the construct of these Rawlsian phenomenons have been examined by making a literature review as well as making a comparison with the other authors and facts. In addition to this, a conceptual analysis has also been made in a comparative method. As a result, it is seen that the distributive justice can not be achieved as well as a lack in the participation process. While Rawls claims free will, democracy, equality and fairness, his recognition of inequality and welcome for the other states hinder the realization of international justice and society.