Tıbb-ı nebevî ve karantina (tarih ve literatür)
Abstract
Peygamberimizin (s.a.s.) yaşadığı asırdan bugüne kadar kullandığı, ondan öğrenen sahâbîlerin ve daha sonraki asırlarda yaşayan diğer nesillerin daha da geliştirerek ve çeşitlendirerek bazı hastalıkların tedavisinde ve hastalıkların sirâyetini önlemede kullandıkları karantina metotlarını da kullanarak bunlara ilaveten yeni tedavi metotları ortaya koymalarını “Tıbb-ı Nebevî” olarak tanımlamanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan araştırmamızda tarihsel bağlamını da göz önünde bulundurarak bir Literatürü tespit etmeye gayret sarf ettik.
Peygamberimizden günümüze insan ve toplum sağlığını önceleyen bir Literatürün oluşumunun İslam’da insan ve toplum sağlığının ne kadar öneme hâiz olduğunu ortaya koyan birer karine olmasının yanında tıbbî tedavi usulleri ve karantina yöntemlerinin gittikçe gelişen bir seyrinin yanında senelerce devam edegelen bir birikimin de billurlaşmış halleridir.
Tıbb-ı Nebevî ve Modern Tıp, her ikisi de insana hizmet ve onun daha mutlu ve huzurlu bir hayat sürebilmesi için var ola gelmişlerdir. Her iki alanda hizmet eden tabipler de bu gayenin tahakkuku için çalışıp çabalamaktadırlar. Birbirleri arasında herhangi bir rekâbet de yoktur zira her ikisinin de gayesi “yeryüzünde Allah’ın halifesi” konumunda olan ve “eşref-i mahlûk” olarak yaratılan insanın sağlığının korunmasına matuf hizmet sunmaktadır.
Peygamberimizden (s.a.s.) günümüze kullanılan tedavi yöntemleri olan “Tıbb-ı Nebevî” diye tavsif edilen balla tedavi, hacâmat, dağlama, bitkilerle tedavi, misvâk ve moralle tedavi gibi yöntemler bugün de modern tıpla birlikte kullanılmaya devam etmektedir.
Tıbb-ı Nebevî ve Modern Tıp üzerine çalışan âlimler ve hekimler birbirilerinin eserlerinden ve elde ettikleri tedavi ve karantina tedbirlerinin sonuçlarından istifade etmektedirler. İbnu’n-Nefîs’in (ö. 687/1288), Hipokrat’tın (ö. M.Ö. 370) eserlerinden istifade ettiği gibi Batılıların da İbn Sînâ (ö. 428/1037), İbnu’n-Nefîs ve İbn Culcul’un (ö. 384/994) eserlerinden istifade etmesi bunun en güzel örneklerini teşkil etmektedir.