"Çeviri salt bir aktarım mıdır?” sorusu ekseninde bireysel bir yorumlama süreci olarak çeviri
Abstract
Bu çalışmada çevirinin farklı açıklamaları üzerinde durularak bu açıklamalar farklı açılardan değerlendirilmiştir. Çeviri olgusunun dilbilimsel bir etkinlik olarak görüldüğü zamanlarda çeviri dilsel bir aktarım olarak açıklanmaktayken, günümüzde bu olgu kültürel yaklaşımların etkisiyle kültürel aktarım şeklinde de değerlendirilmektedir. O halde çeviri artık salt dilsel aktarım olarak değil hem diller arası hem de kültürler arası bir aktarım şeklinde betimlenmektedir. Çeviri sürecinde çevirmen çevireceği kaynak metne – esasen çeviri amacını da göz önüne alarak – başka çevirmenlerden farklı bir bakış açısıyla yaklaşabilmektedir. Bu açıdan çevirmenler aynı kaynak metni farklı yorumlayabilir ve çeviri yaparken bakış açıları bile aynı olmayabilir. Neticede ortaya aynı kaynak metnin benzersiz çevirileri çıkabilir. Bu, çevirmenlerin değer yargılarının farklı olmasıyla ilintilidir. O halde çevirmenler ideolojileri gereği çeviride söylemi değiştirebilecekleri gibi, sansür uygulayabilir ya da farklı çeviri yaklaşımlarını kullanmayı tercih edebilir. Bir diğer ifade ile her çevirmen aslında farklı düzeyde çeviri yapmaktadır ve adeta farklı birer yazardır. Çevirmenler, çevrilen metinde mutlaka tarzlarını yansıtır. Erek kitlenin beklentileri de yorumu şekillendirirken faydalı olur. Buradan hareketle bu çalışmada çevirinin bir aktarım meselesi mi yoksa aktarımdan öte bir yorumlama meselesi mi olduğu konusu tartışmaya açılmış ve örnekler verilmiştir. Aktarım kavramının çeviri olgusunu kısıtlayan bir kavram olduğu düşünülmektedir. Oysa sınırları belli olan bir kavram olmaktan çok çeviri olgusu mevcut sınırlarını aşan ve çeşitli çeviri tarz ve yaklaşımları ile farklı bir yorumlama süreci
gerektiren bir olgudur. In this study, different explanations of translation were emphasized, and these explanations were evaluated from different perspectives. While the translation was once described as a linguistic transfer when the phenomenon of translation was regarded as a linguistic activity, today this phenomenon is evaluated also as a cultural transfer through the effect of cultural approaches. So, translation is no longer explained as a mere linguistic transfer, but as an interlingual and intercultural transfer. In the translation process, the translator can approach the source text to be translated into another language by adopting a different perspective than other translators and considering primarily the purpose of translation. In this respect, translators may interpret the same source text differently, or even their perspective may be different when translating the text, resulting in unique translations. This is due to the different value judgments of translators in charge. Then, translators may change the discourse of the source text during the translation process, apply censorship or choose to use different translation approaches due to their ideologies. In other words, each translator translates at a different level and is a different author, reflecting their styles in the translated texts. The expectations of the target audience are also useful for shaping the interpretation process in terms of the translator. From this point of view, in this study, whether translation is a matter of transfer or of interpretation was discussed and examples were offered. The concept of “transfer” is thought to be a concept that restricts the phenomenon of translation. However, rather than being a concept with definite boundaries, the phenomenon of translation is something that transcends its existing borders and requires a different interpretation process via various translation styles and approaches.