Kuran-ı Kerim’deki haram paraya dair naslar: Delalete ve anlama dayalı yaklaşım
Abstract
Bu araştırma, Kur’an-ı Kerim’de haram malın işlemi ile ilgili mevcut nasların çerçevesine dayanarak
haram paranın yönlerine dair bir yaklaşımda bulunmayı ve bu yönleri analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Nitekim şâri olan Allah, Kur’an-ı Kerim’de mali muamelelerle ilgili kurallar koymuştur. Bu da
insanların mallarının şan, güç ve benzeri bir şeyin elde edilmesi amacıyla batıl yollarla yok
edilmesinin haram kılınmasıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Mallarınızı aranızda haksızlıkla
yemeyin. Bile bile, günaha saparak, insanların mallarından bir kısmını yemeniz için onun bir
parçasını yetkililere aktarmayın.” (Bakara: 188). Araştırma analitik ve niteleyici yöntemi benimsemiştir. İlk olarak Kuran-ı Kerim’deki mal ile ilgili ayetler aracılığıyla dil olgusunu sağlam
temellere oturtmakla başlamış, ardından bu ayetleri analiz edip içlerindeki beyan ve i‘câz yönlerini
incelemiştir. Araştırma, güç kullanma, rüşvet veya diğer yasa dışı yollarla haram elde etme şekillerini
incelemekle başlamıştır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda
haksızlıkla yemeyin; ancak karşılıklı rızânıza dayanan ticaret böyle değildir.” (Nisa: 29) Mal ve
nefislere dair çok önemli kurallar taşıdığı için ayette hitaba “Ey iman edenler” sözüyle başlanmıştır.
Araştırma daha sonra, Kuran’ın faiz işlemini aşama aşama yasaklama yollarını incelemiştir. Şöyle ki,
Allah Teâlâ ilk olarak faiz yiyen kimsenin çirkin durumunu açıklayarak onu yasaklamaya başlamıştır.
Bunun amacı muhatabı etkilemek ve onu bu tür muameleleri bırakmaya ikna etmektir. Allah Teâlâ
şöyle buyurmuştur: “Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun
sebebi onların, ‘Alım satım da ancak faiz gibidir’ demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helal, faizi
ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki
kendisinindir; durumunun takdiri ise Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar devamlı
kalmak üzere cehennemliklerdir.” ( Bakara: 275 ). Allah Teâlâ, bu işlemi sürdürmeye karşı çeşitli
delaletleriyle birlikte kuvvetli ve kesin bir uyarı içeren bir hükümle ayeti sona erdirmek amacıyla faiz
muamelesini çirkin gösterip onu yasakladıktan sonra teşri ile muhatabı etkilemek için faiz
muamelesinde bulunanlara yönelik güçlü ve caydırıcı bir tehdidi akabinde getirmiştir: “Allah faizi
yok eder, sadakaları ise arttırır ve Allah hiçbir inkârcı günahkârı sevmez.” ( Bakara: 276 ). Araştırma
son bölümde, kumar oynayarak kazanılan para yollarından bahsetmiştir. Bunu da söz konusu işlemi
betimleme yollarını ortaya çıkararak yapmıştır. Yine araştırma faizin birey ve toplum seviyesinde
neden olduğu düzensizlik nedeniyle yasaklanmasını ele almıştır. Bu yüzden şeriat, İslâm öncesi
toplumda yayılan bu geleneğe karşı çıkmış ve muhatapların nefislerine ağır gelen Kur’an kanunlarını
ifade eden naslarda olduğu üzere istihlâliye (başlangıç) cümlesi olan ‘Ey iman edenler!’ ifadesiyle
hitaba başlayarak şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi
iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar
yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık
vazgeçtiniz değil mi?” (Maide: 90,91).