Doğu Karadeniz Bölgesinde turizm, ekonomik etkileri ve talep tahminleri

Abstract

Özellikle 1980’li yıllarda Türkiye dünyadaki bütün turistler için popüler bir turist çekim merkezi haline gelmiştir. Turizm, Türkiye için önemli bir döviz kaynağı olmakla beraber hem Türkiye’nin hem de Karadeniz Bölgesinin ekonomik kalkınma stratejisinde anahtar sektör olarak kabul edilebilir. Doğu Karadeniz Bölgesi de ülkemizin sahip olduğu çok değerli doğal ve kültürel kaynakların eşsiz estetiği ile harman olduğu bir yurt köşesidir. Yayla turizmi, doğa sporları, termal turizmi, eco turizmi, tarih ve kültür turizmi gibi turizmin birçok kolunun yapılabildiği bölgede, bu turizm türleri için gerekli alt yapı yeterli olmamakla beraber mevcuttur. Doğu Karadeniz Bölgesi, eskiden beri en hızlı göç veren bölgelerden biridir. Bölgenin arazi yapısı, verimli tarımsal faaliyetlerin bile geliştirilmesine kısıtlama getirmektedir. Dolayısıyla ekonomik yapı tek ürüne bağlı tarımsal karaktere sahiptir. Gelir düşeyi düşük, pazar dardır. Son yıllarda Doğu Karadeniz’de de gelişme ve kalkınma talepleri yükselmeye başlamıştır. Bölgenin ticaret imkanları, turizm potansiyelinin farklı karakteri, eski Sovyetler Birliğinin dağılması ve doğu kapılarının açılması ile daha bir artmış görünmektedir. Bölgenin teşebbüs,finansman, alt ve üst yapı varlıkları, verimli ekonomik projelerde değerlendirilebilir. Bu konudaki bilgi, teşebbüs ve sermaye açıkları, bölge dışındaki hatta yurt dışındaki girişimci kişi ve kurumlarca desteklenebilir. Bölgede, geceleme sayısı her yıl artan bir eğilim göstermektedir. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinin dışa açılmasıyla birlikte hareketlenen kıyı ticareti , bölgeye sürekli bir giriş – çıkış sağlamıştır. BDT uyruklular bölge konaklamalarının %70’ini oluşturmaktadır. Türk işadamları %10-15, yerli ve yabancı turistler %20-25’lik bir paya sahiptir. Ayrıca Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİB) üyesi ülkelerde toplam 2.5 milyon yatak kapasitesi olduğu tahmin edilmektedir. Bu kapasite, mevcut durumuyla 12-15 milyar dolar potansiyel bir turizm geliri anlamına gelmektedir.

Especially beginning from 1980' s Turkey has become an attractive and popular center for all tourists in the world. Not only tourism is an important resource for Turkey but also it is the key sector for the economic progress strategies of both Turkey and Black Sea Region. Eastern Black Sea Region is one of the most enchanting parts of Turkey where remarkably precious natural and cultural resources constitutes a wonderful esthetical harmony. The area in which high platau tourism, nature sports, thermal tourism, eco tourism, historical and cultural tourism may emerge has necessary infrastructure but it is inadequate. Eastern Black Sea Region is one of the regions giving rapid migration. The structure of the land restricts even the improvement of productive agricultural activities. Therefore, economic structure has a characteristic depending on a single product. Level of income is low and the market is scant. İn recent years there has been an increase in progress and development demands in the Eastern Black Sea Region. Along with the disintegration of Soviet Union and by opening the frontiers the potantial of tourism and commercial opportunities have tended to increase. The finansing, infra and superstructure and enterprise resources of the area can be benefitted in productive economic projects, information technology enterprise and capital deficiency on this issue can be supported by enterprisers from outside of the area and even by foreign enterpriser persons or institutes. The number of people preferring touristic accommodations has a tendency increasing year by year since CIS (Commonwealth independent States) countries started. Trading with neighbour countries there has been revival in the shore trade and this has provided a continuous a going in and out. While CIS citizens constitute %70 of people staying in the accomadations of the region, foreign tourists constitute %20-25 and Turkish businessmen constitute %10-15. Furthermore, the countries member of BEC (Blacksea Economic Cooperation) are assumed to have a bed capacity of 2.5 million. This capacity means a potancial tourism income of 12-15 billion dollars.