Abbâsîler döneminde vezirlik kurumu (H.183-295/m.800-908)
Özet
İslam tarihinde vezir adıyla anılmış kimseler var olmuştur. Ancak vezirliğin kurumsal yapıya dönüşümü Abbâsîler Dönemi'nde gerçekleşmiştir. Özellikle İranlı Bermekî ailesinin yönetiminde güçlenen kurum, Bermekîler'in idareden tasfiyesiyle bir daha bu güce sahip olamamıştır. Halife Emîn ve Me'mûn arasındaki mücadelede her ikisinin vezirleri aktif rol almışlardır. Böylece vezirlik kurumu Halife Emîn'in Arap olan veziri Fazl b. er-Rebî' ile Halife Me'mûn'un İranlı olan veziri Fazl b. Sehl'in mücadelesiyle gündeme gelmiştir. Yönetimde İranlı ve Arap unsurların etkinliğini azaltmak isteyen Halife Mu'tasım'ın Türklerden faydalanmak istemesi ileriki zamanlarda Türk komutan ve yöneticilerin vezaret kurumunu tesir altına almalarına neden olmuştur. Böylece kurum, Türk nüfuzunun belirgin halde görüldüğü Sâmerrâ Dönemi'nde (M. 833-892) Türk asıllı vezirlere tanık olmuştur. İran ve Türk unsurlarının devlet yönetimindeki etkisinin azalışı ise ancak Halife Mu'tazıd'ın Türk nüfuzunu kırma hedefine yönelik siyasetiyle gerçekleşmiştir. Bununla paralel olarak vezaret kurumu daha bağımsız bir döneme girmiştir. Bu çalışmada vezirlik kurumu, kelime ve kurumsal kökeni incelenerek açıklanmıştır. Vezirliğin tarihsel serüveni ayrıca ele alınmıştır. Kurumsallaşma sürecine hız kazandıran divan teşkilatı etrafında kurum analiz edilmiştir. Abbâsîler Dönemi'nde resmiyet kazanıp kurumsal boyuta kavuşan vezaretin yapısı, tayin ve azillerden görev çeşitlerine, vezirlerin kullandıkları kıyafetlerden emrindeki görevliler dâhil incelenmiştir. Kurumsal incelemeyi çalışmanın kapsamına dâhil olan halifeler döneminde bu makama gelmiş kişilerin ele alınması takip etmiştir. Böylece vezaret kurumunun ve dolayısıyla vezirlerin bazı dönemlerde güç kazandıkları bazı dönemlerde ise halife karşısında güç kaybettikleri gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda özellikle Türklerin nüfuz sahibi oldukları Sâmerrâ Dönemi'nde vezaretin güç kaybettiği tespit edilmiştir. Buna dayanarak çalışmanın üçüncü ve dördüncü bölümleri Sâmerrâ Dönemi temel alınarak oluşturulmuştur. Böylece vezaret kurumunun geçirdiği evrelerin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Vezirliğin altın çağı diyebileceğimiz en ileri dönenimin ise incelediğimiz tarihlerde Bermekî vezir ailesi döneminde yaşandığı tespit edilmiştir. Tanımı ve kapsamı, ortaya çıkışı ve Abbâsîlere kadar kavramın kullanımı, divanlar ile ilişkisi ve Abbâsîler Dönemi'ndeki kurumsal yapısının analizi ile vezaret kurumunun genel bir değerlendirmesi yapılmıştır. Böylece vezirlik kurumunun kökeninin ayrıntılı olarak incelenmesinin bu gibi çalışmalara fayda sağlayacağı öngörüsünde bulunulmuştur. Çalışmada Abbâsîler Dönemi'nde vezirlik kurumunun işleyişine dikkat çekilmiştir. In the history of Islam, there have been people known as vizier. However, the transformation of the vizierate into an institutional structure took place during the Abbasid Period. The institution, which became stronger especially under the management of the Iranian Bermeki family, could not have this power again after the Bermekis were eliminated from the administration. The viziers of both took an active role in the struggle between Caliph Emin and Me'mûn. Thus, the vizier institution, the Arab vizier of Caliph Emin, Fazl b. er-Rebî' and the Iranian vizier of Caliph Me'mûn, Fazl b. It came to the fore with the struggle of Sahl. The desire of Caliph Mu'tasim, who wanted to reduce the effectiveness of Iranian and Arab elements in the administration, to take advantage of the Turks, caused Turkish commanders and administrators to influence the vizierate institution in the future. Thus, the institution witnessed viziers of Turkish origin during the Samerra Period (C. 833-892), when Turkish influence was evident. The decrease in the influence of Iranian and Turkish elements in the state administration will only occur with the policy of Caliph Mu'tazid aimed at breaking the Turkish influence. In parallel with this, the vizierate institution will enter a more independent period. In this study, the institution of vizierate is explained by examining the word and its institutional origin. The historical adventure of the viziership is also discussed. The institution was analyzed around the divan organization, which accelerated the institutionalization process. The structure of the vizierate, which became official and institutionalized during the Abbasid Period, was examined from appointments and dismissals to the types of duties, from the clothes used by the viziers to the officers under their command. The institutional review was followed by the handling of the people who came to this office during the period of the caliphs, which was included in the scope of the study. Thus, it has been observed that the institution of the vizierate, and therefore the viziers, gained power in some periods and lost power in other periods against the caliph. As a result, it was determined that the vizierate lost power especially during the Samerra Period, when the Turks were influential. Based on this, the third and fourth parts of the study were formed on the basis of the Samarra Period. Thus, it is aimed to determine the phases of the vizierate institution. It has been determined that the most advanced period, which we can call the golden age of viziership, was experienced during the period of the Bermeki vizier family. A general evaluation of the vizierate institution has been made with its definition and scope, its emergence and the use of the concept until the Abbasids, its relationship with the divans and the analysis of its institutional structure in the Abbasid Period. Thus, it has been predicted that examining the origin of the vizierate in detail will benefit such studies. In the study, attention was drawn to the functioning of the vizierate in the Abbasid Period.