Genç yetişkin öğrenenlerin yabancı dil öğrenme kaygı düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
Özet
Araştırmada, genç yetişkin öğrenenlerin yabancı dil olarak Türkçeyi öğrenirken sınıf içerisinde yaşadıkları kaygıyı yaş, cinsiyet, uyruk, anadil, İngilizce düzeyi, hazırlık sınıfı kur seviyeleri ve geçmiş Türkçe deneyimleri değişkenleri açısından incelenmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel yöntem kullanılmıştır. Nicel araştırma yöntemi kişilerin davranışlarını deney, gözlem ve test yoluyla ölçebilen, bireylerin yorumları olmaksızın olguları sayısal verilerle açıklayabilen bir araştırma yöntemidir (Bedir Erişti, 2013, s.9). Araştırmanın evrenini, yabancı dil olarak Türkçe öğrenmekte olan Batı Karadeniz'de bir üniversitenin Türkçe dil öğretim merkezi hazırlık sınıfı öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri; Horwitz ve arkadaşları (1986) tarafından geliştirilmiş ve Fatma (2011) Gürsu tarafından Türkçeye uyarlanmış olan yabancı dil sınıfı kaygı ölçeği (FLACS) ve araştırmacı tarafından hazırlanmış olan demografik bilgi formu ile elde edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde T-testi, ANOVA, Mann-Whitney U istatiksel yöntemler kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, genç yetişkinlerin yabancı dil kaygısının orta düzeyde olduğunu göstermiştir. Genç yetişkinlerin yabancı dil kaygısı ile cinsiyet, yaş, İngilizce düzeyleri ve hazırlık sınıfı değişkelerinin anlamlı bir farklılık oluşturmadığı görülmüştür. Genç yetişkinlerin öğrenim gördükleri hazırlık sınıfı kur seviyesi yükseldikçe yaşadıkları kaygı oranı da yükselmektedir. Son olarak geçmiş Türkçe dili deneyimi değişkeni ile yabancı dil kaygı düzeyi arasında düşük düzeyli negatif yönlü anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Kursa başlamadan önce Türkçe dili deneyimleri edinen genç yetişkinlerin, Türkçe dili deneyimi edinmeyenlere oranla kaygılarının biraz daha yüksek olduğu görülmektedir. Çalışmanın sonunda ulaşılan sonuçlar benzer güncel çalışmalar ışığında tartışılmış ve bu sonuçlara dayalı çeşitli önerilere yer verilmiştir. In this study, the anxiety experienced by young adult learners while learning Turkish as a foreign language in the classroom was examined in terms of age, gender, nationality, mother tongue, English level, preparatory class level, and past Turkish experiences. In the research, the descriptive method was used in quantitative research methods. The quantitative research method is a research method that can measure people's behavior through experimentation, observation, and testing, and can explain phenomena with numerical data without the comments of individuals (Bedir Erişti, 2013, p.9). The population of the research consists of the preparatory class students of the Turkish language teaching center of a university in the Western Black Sea Region, who are learning Turkish as a foreign language. The data of the research; It was obtained by the foreign language class anxiety scale (FLACS), developed by Horwitz et al. (1986) and adapted to Turkish by Fatma (2011) Gürsu, and the demographic information form prepared by the researcher. T-test, ANOVA, Mann-Whitney U statistical methods were used to analyze the data. The findings of the study showed that young adults have a moderate level of foreign language anxiety. It was observed that the foreign language anxiety of young adults and the variables of gender, age, English level, and their preparatory class level did not make a significant difference. Finally, it was observed that there was a low negative significant difference between the past Turkish language experience variable and the level of foreign language anxiety. It is seen that young adults who have Turkish language experience before starting the course have slightly higher anxiety than those who do not. The results reached at the end of the study were discussed in the light of similar recent studies and various recommendations based on these results were included.