Artuklular Beyliği üzerine Türkiye'de yapılmış çalışmalar hakkında bir bibliyografya denemesi
Özet
Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan'ın komutanlarından biri olan Artuk Bey tarafından Kudüs bölgesinde temelleri atılan devletin, oğulları Sökmen ve İlgazi'nin Fatımiler tarafından Kudüs'ten çıkarılmasının ardından el Cezire bölgesinde Sökmen ve İlgazi tarafından yeniden ihya edilmesi Anadolu'nun Türk kimliği kazanmasında önemli bir rol oynayacak olan Artuklu Devletlerinin tarih serüvenini başlatmıştır. Türk ve İslam dünyasını derinden sarsacak olan Haçlı Seferlerinin başlangıcında, mağlup olarak motivasyonunu kaybeden İslam dünyası içerisinde Haçlılara ilk karşı koyan ve Harran, Afrin gibi büyük zaferlerle Haçlılara el Cezire, Irak ve Kuzey Suriye yolunu kapatan Sökmen, İlgazi, Belek gibi meşhur hükümdarlarının liderliğindeki Artukluların Türk ve İslam dünyasına yaptıkları hizmetler takdire şayandır. Kuruluşundan sonra Mardin, Hısn-ı Keyfa ve Harput Artukluları olmak üzere üç kola ayrılan Artukluların 1234 yılı itibariyle yalnızca Mardin kolu ayakta kalmıştır. Bu üç devlet ayakta kaldıkları süre içerisinde birbirleriyle oldukları kadar Selçuklular, Zengiler, Eyyubiler, Atabegler, Haçlılar, İlhanlılar, Memlükler, Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Timurlular gibi dönemin büyük devletleriyle de yakın ilişki içerisinde bulunmuş ve bu devletler arasında ayakta kalabilmek için büyük çaba sarf etmişlerdir. Tüm bu baskı ve kargaşa içerisinde dahi özellikle Mardin Artukluları (1106-1409), Hısn-ı Keyfa Artukluları (1102-1232) ve Harput Artukluları (1112-1124 ve 1185-1233) ciddi bir devlet sistemi oluşturmaya çalışmış ve kimi zaman ilmi siyaset kimi zaman askeri çaba ile birkaç yüzyıl boyunca ayakta kalmayı başarmışlardır. Dönemin tüm baskı ve karmaşasına rağmen ilim, kültür ve sanat anlamında da oldukça yüksek bir medeniyet seviyesine ulaşmayı başaran Artulular döneminde, Mardin, Diyarbakır, Meyyafarikin, Düneysir, Hısn-ı Keyfa, Harput gibi şehirler zengin birer ticaret, ilim, kültür, sanat merkezi haline gelmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde Artukluların Anadolu'nun Türkleşmesindeki rolü ile Türkiye coğrafyasının ve kimliğinin oluşmasına katkıları oldukça önemlidir. Artuklu Devletleri, geniş Ortadoğu coğrafyasına hükmetmeye çalışan büyük devletlerle yoğun münasebetleri olması nedeniyle, İbnül Ezrak, Kâtip Ferdi gibi kendi müstakil tarihçilerinin olmasının yanında, münasebette bulundukları devletleri inceleyen tarihçiler tarafından da eserlerinde konu edilmiş yahut zikredilmişlerdir. Bu vesileyle, Artuklular hakkında birincil kaynak çeşitliliği nispeten zengindir. Bu kaynakların yanı sıra Artuklu siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel tarihi ile sanatı hakkında da önemli sayıda çalışma yapılmıştır. Araştırmamız kapsamında tespit edilen kaynak ve çalışmalara tezimizde yer verilmiş olup Artuklu Devletleri hakkında ilmi ve akademik araştırma yapacak olanlar için faydalı bir bibliyografik kılavuz vücuda getirilmeye gayret edilmiştir. The state, whose foundations were laid in the Jerusalem region by Artuk Bey, one of the commanders of the Great Seljuk Sultan Alparslan, was revived by Sökmen and Ilgazi in the Al Jazeera region after his sons Sökmen and Ilgazi were expelled from Jerusalem by the Fatimids, an important role in Anatolia's gaining a Turkish identity. He started the historical adventure of the Artuqid States, which will play At the beginning of the Crusades, which would deeply shake the Turkish and Islamic world, the Artukids, led by famous rulers such as Sökmen, İlgazi, Belek, who were the first to oppose the Crusaders in the Islamic world, who lost their motivation by being defeated, and who blocked the way to Al Jazeera, Iraq and Northern Syria to the Crusaders with great victories such as Harran and Afrin. and their service to the Islamic world is commendable. After its establishment, the Mardin branch of the Artukids, which was divided into three branches as Mardin, Hısn-ı Keyfa and Harput Artukids, remained standing as of 1234. During their survival, these three states were in close relations with each other as well as with the great states of the period such as Seljuks, Zengis, Ayyubids, Atabeg, Crusaders, Ilkhanids, Mamluks, Akkoyunlus, Karakoyunlus and Timurids, and they made great efforts to survive among these states. Even in all this pressure and turmoil, especially Mardin Artuqids (1106-1409), Hısn-ı Keyfa Artuqids (1102-1232) and Harput Artuqids (1112-1124 and 1185-1233) tried to create a serious state system and sometimes they tried to create a political system. They managed to survive for several centuries with military effort. Cities such as Mardin, Diyarbakır, Meyyafarikin, Düneysir, Hısn-ı Keyfa, and Harput became rich centers of commerce, science, culture and art during the Artulu period, which managed to reach a very high level of civilization in terms of science, culture and art despite all the pressure and complexity of the period. has arrived. When all these issues are evaluated together, the role of the Artuqids in the Turkification of Anatolia and their contribution to the formation of Turkey's geography and identity are very important. Artuqid States have been mentioned or mentioned in their works by historians who have studied the states they have relations with, as well as having their own independent historians, such as Ibnul Ezrak and Kâtip Ferdi, due to their intense relations with the great states that tried to dominate the wide Middle East geography. On this occasion, the diversity of primary sources about the Artuqids is relatively rich. In addition to these sources, a significant number of studies have been carried out on the Artuqid political, economic, social and cultural history and art. The sources and studies identified within the scope of our research are included in our thesis and an effort has been made to create a useful bibliographic guide for those who will do scientific and academic research on the Artuqid States.