III. Selim dönemi elçiler gözü ile Avrupa sosyo-kültürel hayatı
Özet
Bu tez çalışmasının amacı, III. Selim döneminde Avrupa devletlerine giden elçilerin gözüyle Avrupa sosyo kültürel hayatını anlatmaktır. Bu Avrupa devletleri; Fransa, İngiltere, Avusturya, Prusya ve Rusya'dır. III. Selim dönemi Avrupa sosyo kültürel hayatı anlatıldığı için 1789-1807 yılları arasındaki zaman aralığı ile sınırlı kalınmıştır. Avrupa sosyo kültürel hayatının anlatımında başta dönem elçilerin sefaretnameleri olmak üzere, arşiv belgeleri, dönem kaynakları ve modern çalışmalardan yararlanılmıştır. Elçilerin sefaretnamelerinden yararlanıldığı için tez çalışmasında metin analizi tekniği kullanılmıştır. Avrupa sosyo kültürel hayatının anlatımında konu başlıkları üzerinden bir konu anlatımı tercih edilmiştir. Bu başlıklar; kitap ve kütüphane, kadınların konumu, sosyal kurumlar, ekonomi, sahne oyunlarından oluşmaktadır. Avrupa toplumunda kitaplar sadece Avrupa coğrafyası ve dini ile sınırlı kalmamaktadır. Dünyanın farklı coğrafyaları, bölgeleri, dinleri ve milletleri ile ilgili kitaplar mevcuttur. Kitapların zarar görmemesi ve toplumun her kesimi tarafından ulaşılması için kütüphaneler yapılmıştır. Avrupa toplumunda kadınlar eğitim alabilmekte, meslek edinebilmekte, çalışabilmekte, davet verebilmekte, davetlere katılabilmekte, yabancı elçi ve konukları karşılayabilmektedir. Ancak Rusya devleti istisna olmakla birlikte yönetici olarak görev alamamaktadır. Avrupa toplumları gündüz ve sıcak günlerde bahçeleri gezip, bahçe eğlencelerinde vakit geçirmektedir. Gece ve soğuk günlerde ise balo, opera ve tiyatrolara gitmektedir. Balo, opera ve tiyatro gibi sahne oyunlarının bulunması iletişimin zor olduğu bu yıllarda halkın aynı zamanda aynı duyguları hissetmesini sağlamaktadır. Ortak hareket etme bilincinin oluşması ile birlikte yöneticilere karşı sorgulama ve beraber hareket etme şansı yaratılmıştır. Dolayısıyla sorgulanabilen bir yönetiminin temelleri atılmıştır. Avrupa devletlerinde ticaretin hızını ve kar kapasitesini arttırmak için kağıt para kullanılmaktadır. Borsa sistemi hayata geçirilmiştir. Yollar bakımlı ve güvenlidir. Genel itibariyle her devlet merkantilist ekonomi sistemini uygulanmaktadır. Bu sistemde yerli üretim teşvik edilip, değerli madenler ülke içerisinde kalırken, ülke dışından getirilecek ürünlere yüksek vergiler getirilmektedir. Bu nedenle üretim için gerekli olan kas gücü ülke insanı tarafından karşılanmaktadır. Dolayısıyla Avrupa devletlerinde işsizlik oranı düşüktür. Her bireyin az veya çok bir geliri bulunmaktadır. İşçi sayısını arttırmak ve üretim giderlerini düşürmek için devletler nüfuslarını arttırmayı hedeflemektedir. Bu yüzden de hastane, yetimhane, yaşlı bakım evleri gibi sosyal kurumlar Avrupa toplumunda gelişmiş bir şekilde mevcuttur. Hasta olan bireyler kısa sürede iyileştirilmektedir. Yetimhanelere bırakılan çocuklara meslek eğitimi verilerek çalışma hayatına katılması sağlanmaktadır. Yaşlıların bakımı için belirli ücret alınıp, ücret miktarına göre hizmet verilmektedir. Sonuç itibariyle Avrupa sosyo kültürel hayatı dini hükümlerle hareket etmeyen aksine dünyevi kurallar üzerinden varlığını oluşturmuş bir sosyo kültürel hayattır. The aim of this thesis is to explain the European socio-cultural life through the eyes of the ambassadors who went to European states during the reign of Selim III. These European states are; France, England, Austria, Prussia and Russia. The time period between 1789-1807 is mentioned because the European socio-cultural life in the period of Selim III needs to be described. In the narrative of European socio-cultural life, archival documents, sources that were left from the period and modern studies, especially the view of the ambassadors on the politics and diplomacy of the time, impressions on the current life of the country, were used. Text analysis technique is used in the thesis study because the ambassadors' views were used. In the narrative of European socio-cultural life, a subject narration was preferred over the subject titles. These titles are; book and library, position of women, social institutions, economy, stage plays. In European society, books are not limited to European geography and religion. There are books about different geographies, regions, religions and nations of the world. Libraries were built in order to prevent the books from being damaged and to be accessible by all segments of the society. In the European society, women could receive education, get a job, work, host parties, participate in invitations, and greet foreign ambassadors and guests. However, with the exception of the Russian state, it could not act as an administrator. European societies visited the gardens during the day hours and on hot days and spent time in garden for entertainment. At night and on cold days, they wnt to balls, operas and theaters. The presence of stage plays such as balls, operas and theaters enabled the public to feel the same emotions at the same time in these years when communication was difficult. With the awareness of acting together, the opportunity to question the managers and act together were created. There fore, the foundations of a questionable administration were laid. Paper money was used in European states to increase the speed of trade and profit capacity. The stock market system was implemented. The roads were well-maintained and safe. In general, every state implemented the mercantilist economic system. In this system, domestic production was encouraged and precious metals remained in the country, while high taxes were imposed on products to be brought from abroad. For this reason, the man power required for production were met by the people of the country. Therefore, the unemployment rate in European states was low. Every individual had more or less equal income. In order to increase the number of workers and reduce production costs, states aimed to increase their population. Therefore, social institutions such as hospitals, orphanages, nursing homes for the elderly existed in a developed way in European society. Sick individuals were healed in a short time. Children left in orphanages were provided with vocational training to participate in working life. A certain fee was charged for the care of the elderly and service was provided according to the amount of fee. As a result, European socio-cultural life was a socio-cultural life that did not act with religious provisions, on the contrary, had formed its existence through worldly rules.