Büyük Selçuklu ordusunun etnik ve sayısal durumu
Özet
Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun kuruluşu, Orta Asya'dan başlayarak İslam dünyasında büyük bir etki yaratmıştır. Horasan egemenliği için Gaznelilerle mücadeleye girişen Çağrı ve Tuğrul Beyler, beraberlerindeki Türkmenlerle beraber Horasan’ı ele geçirerek Selçuklu Devleti’ni kurmuşlardır (1040). Zamanla devletin sınırları doğuda Mâverâünnehir bölgesinin ötesine, batıda ise Akdeniz kıyılarına kadar genişlemiştir. Kuruluşa ve daha sonra imparatorluğa kadar giden süreçte devletin askerî gücünü büyük ölçüde Türkmenler oluşturmuş ve devletin askerî teşkilatı da buna göre şekillenmiştir. Ancak İslamlaşma süreci ve fetihlerle birlikte Selçuklu ordusunda farklı etnik kökenlere sahip unsurlar da yer almaya başlamıştır. İran, Irak ve özellikle Anadolu’nun fethiyle birlikte Türk, Fars, Arap ve diğer İslam topluluklarından askerler de Selçuklu ordusunda yer almıştır. Egemenlik alanının genişlemesine paralel olarak devletin askerî gücü de sayısal olarak artış göstermiştir. Selçukluların elde ettiği askerî güç ile bu denli geniş bir coğrafyaya yayılmaları sancaktarlığını üstlendiği Abbasi Hilafeti’nin de etki alanını büyük ölçüde artırmasına imkân tanımıştır. Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun kuruluşundan imparatorluğa giden süreçte gerek idari gerekse askerî alandaki yapılanmasıyla mirasçısı olan Türkiye, Irak ve Suriye Selçuklularına örnek teşkil etmiş, Anadolu ile Orta Doğu’nun büyük bölümünde Türk hâkimiyetinin pekişmesine imkân tanımıştır. The establishment of the Great Seljuk Empire had a great impact on the Islamic world, starting from Central Asia. Çağrı and Tuğrul, who fought against the Ghaznavids for the dominance of Khorasan, captured Khorasan together with the Turkmens and established the Seljuk State (1040). Over time, the borders of the state expanded beyond the Transoxiana region in the east and to the Mediterranean coast in the west. In the process leading up to the establishment and later the empire, the military power of the state was largely composed of Turkmens, and the military organization of the state was shaped accordingly. However, with the Islamization process and conquests, elements of different ethnic origins began to take part in the Seljuk army. With the conquest of Iran, Iraq and especially Anatolia, soldiers from Turkish, Persian, Arab and other Islamic communities also took part in the Seljuk army. In parallel with the expansion of the area of domination, the military power of the state also increased numerically. The military power gained by the Seljuks and their spread over such a wide geography allowed the Abbasid Caliphate, of which it was the standard-bearer, to greatly increase its sphere of influence. In the process from the establishment of the Great Seljuk Empire to the empire, Turkey, with its structure in both administrative and military fields, set an example for its heirs, the Seljuks of Iraq and Syria, and allowed the consolidation of Turkish domination in most of Anatolia and the Middle East.