Prof. Dr. Talat Koçyiğit'in hadis usûlü adlı eserinde "hadis ve sünnet" bölümü üzerine bazı mülâhazalar
Özet
Tebliğimizde Prof. Dr. Talat Koçyiğit’in Hadis Usûlü2 adlı eseri içerik ve kullandığı kaynakların değerlendirmesi olarak iki bölümde ele alınacaktır.
Türkiye'de ilk olarak Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Hadis Kürsüsünü ardından Tefsir Kürsüsünü kuran akademik anlamda Hadis İlmi’nin kuruluşunda ve gelişiminde rol oynayan Prof. Dr. Muhammet Tayyip Okiç (ö. 1397/1977), Lisans döneminde azim ve gayretine şâhit olduğu Talat Koçyiğit’i (ö. 1432/2011) Türkiye’nin ilk Hadîs asistanı olarak Hadis kürsüsüne almıştır.
Kendisine tevdi edilen bu görevi hakkıyla yaptığına Lisans ve Yüksek Lisans öğrencisi olarak şahit olduğumuz ve derslerini almaktan büyük haz aldığımız hocamız Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Hadîs İlimleri yanında Tefsir İlimlerine de yarım asırlık görevi sırasında emek vermiştir.
Prof. Dr. Talat Koçyiğit hocamızın ülkemizde akademik anlamda ilk Hadis Usulü kitabı olarak Literatüre giren kitabının muhtevasına genel bir bakış olarak tavsif edeceğimiz bu tebliğde hocamızın Hadis Usûlü’nün 1. Bölümünde Yer alan Sünnet ve Hadis Bölümü Hadis İlimleri ve Hadis Tarihi’ne genel bir bakış olarak ele alacağımız bu eserinde öncelikle Hadis ve Sünnet’in tanımına sonra Peygamberimiz (s.a.s.) döneminde sahâbîler tarafından hadislerin yazılmasına, bazı sahâbîler için yazma yasağına yer verilecektir. Bu yasağın umûmî bir yasak vasfı taşımadığını Kur'an-ı Kerim ayetlerinin vahiy kâtiplerince yazıldığı dönemde aynı yazı malzemelerine hem hadisler hem de ayetler birlikte yazıldığı için yazılan hadislerin âyetlerle aynı sayfaya karışma tehlikesinden dolayı geçici olarak yazma yasağına ihtiyaç hâsıl olduğunu hadislerini yazmak isteyen ve: “Yâ Rasûlallah, senden işitmiş olduğum hadisleri yazıyorum" diyerek Hazreti Peygamberden izin istemesini ve onun da "yaz" demek suretiyle Abdullah b. Amr bin Âs’a hadis yazmasına izin vermesine karşılık Ebû Saîd el-Hudrî’ye hadislerini yazmak için izin istediğinde izin vermemesi de bu yasağın umûmî olmadığını ortaya koyduğuna işaret edilecektir.
Ayrıca tebliğimizde Hadis ve Sünnet bölümünde kaynak olarak kullanılan eserlerin değerlendirmesine yer verilecektir.