Bölgesel farklılıklara göre yöre halkının orman suçlarına yaklaşımı(Devrek, Marmaris, Kanlıca Orman İşletme Müdürlükleri)

Abstract

Bu araştırmanın amacı orman suçlarının yasal dayanaklarının ortaya koyulması ve farklı özelliklere sahip bölgelerde orman suç çeşitlerinin yıllara oranla farklılıklarının veya benzerliklerinin tespit edilmesi ve en nihayetinde bu suçların önlenebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması için bölgesel özelliklere göre önerilerde bulunulmasıdır. Ormanların korunması ve geliştirilmesi onların korunması ile sağlanacaktır. Ormanları korumak amacı ile çok iyi hazırlanmış yasal düzenlemeler bile o kuralları uygulayacak kişilerin yasaları bilmesi ve etkilerinden çekinmesine bağlıdır. Bu nedenle bazen kurallar kusursuz olsa da sonuç toplumun bilincine ve ihtiyaçlarına göre etkilenebilmektedir. Bir hareketin suç sayılabilmesi için gerekli şartlar vardır. Bunlardan en önemlisi de hukuki unsur yani o hareketin suç olduğunun kanunda yazılı olmasıdır. Kanunda suç olarak yazılı olmayan hiçbir hareket için bir yaptırım uygulanamaz. Bu bağlamda öncelikle orman mevzuatında yazılı olan hangi hareketlerin orman suçu olarak kabul edildiği, bu hareketlerin özel görünüş şekilleri ile ortaya koyulmuştur. Daha sonra seçilen farklı özelliklere sahip, Türkiye coğrafyasının farklı bölgelerinden üç orman bölge müdürlüğünde (Devrek Orman İşletme Müdürlüğü, Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü, Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü) son 10 yıl içinde tespit edilen orman suçlarının çeşit ve sayıları veri olarak kullanılmıştır. Bu veriler ilgili birimlere gerekli açıklamalar yapılarak, orman işletme müdürlüklerinde tutulan suç tutanakları ve suç cetvellerinden elde edilmiştir. Tezin hipotezi, seçilen bölgelerdeki ormanların ve çevresinin çeşitli özelliklerine göre (ağaç türü, orman varlığı, orman köy sayısı, nüfus, kültürel ve sosyo ekonomik durumlar, iklim vb.) orman suç çeşitlerinin miktarlarının değiştiği üzerine kurulmuştur. Ardından suç çeşitleri ve oranları dikkate alınarak bu tez çalışmasına özel bir anket formu oluşturulmuş hem yetkili kişiler ile hem de yöre halkı ile görüşmeler sağlanmıştır. Anket çalışması ile farklı bölgelerde farklı suç çeşitlerine eğilimin olup olmadığı, eğer bölgesel farklılıklar ile suç çeşitleri arasında bir ilişki var ise bu suçların önlenmesinde yine bölgesel özelliklerden faydalanarak çeşitli önlemler geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu araştırmanın amacı, hedefleri, dayandığı teori(ler) ve model(ler) ve öngördüğü araştırma hipotezleri ayrı bölümler halinde kısa ve net cümlelerle ortaya konulmuştur. Amaç ve hedeflerin belirgin, ölçülebilir, gerçekçi ve tez süresinde ulaşılabilir nitelikte olmasına dikkat edilmiştir. Araştırma yapılacak bölgelerdeki halk, orman suçları ve yaptırımları konusunda bilinç düzeyi yüksek olduğu için suç oranı düşük ise hukukun etkin bir şekilde uygulandığı düşünülebilir. Ortaya çıkan sonuç orman suç sayılarının düşmesi, ormanın korunması, sürdürülebilir ormancılık politikası ile ormanların gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacaktır. Araştırılan bölgelerdeki halkın orman suçları ile ilgili yeterli bilgi düzeyine sahip olması ancak suç sayılarının yüksek olması durumunda hukukun etkin bir şekilde kullanılamaması sebebiyle suçların engellenmesi için farklı önlemlere başvurulması gerecektir.

The aim of this research is to reveal the legal foundation of forest crimes, to determine the differences or similarities of forest crimes in regions with different features over the years, and finally to make suggestions according to regional characteristics in order to take the necessary measures to prevent these crimes. Ultimately, the protection and development of forests will be achieved by their protection. Even well-prepared legal regulations to protect forests depend on the people who will apply those rules to know the laws and to avoid its effects. For this reason, however; the rules are perfect, the result can be affected according to the consciousness and needs of the society. There are necessary conditions for an act to be considered a crime. The most important of these is the legal element, that is, the crime must be written in the law. A sanction cannot be applied for any act that is not written as a crime in the law. In this context, first of all, which actions written in the forest legislation are accepted as forest crimes, together with the special appearances of these actions are revealed. Then, the types and numbers of forest crimes detected in the last 10 years in three forest regional directorates (Devrek Forestry Management Directorate, Istanbul Forestry Operations Directorate, Marmaris Forestry Operations Directorate) from different regions of the geography of Turkey with different selected features were used as data. These data were obtained from the crime reports and crime charts kept in the forest management directorates, by making the necessary explanations to the relevant units. The hypothesis of the thesis is based on the fact that the amount of forest crime types varies according to the various features of the forests and their environment in the selected regions (tree species, forest existence, number of forest villages, population, cultural and socio-economic conditions, climate, etc.). Then, taking into account the crime types and rates, a special questionnaire was created for this thesis study, and interviews were made with both authorized persons and local people. The survey aimed to develop various measures in the prevention of these crimes by taking advantage of regional features if there is a tendency to different types of crime in different regions, if there is a relationship between regional differences and types of crime. The purpose and objectives of this research, the theory(s) and model(s) it is based on, and the research hypotheses it predicts are presented in separate sections in short and clear sentences. Care has been taken to ensure that the goals and objectives are clear, measurable, realistic and attainable within the thesis period. Since the public in the regions to be investigated has a high level of awareness about forest crimes and sanctions, if the crime rate is low, it can be considered that the law is applied effectively. The result will be a decrease in forest crime numbers, forest protection, sustainable forestry policy and the transfer of forests to future generations. If the people in the investigated areas have a sufficient level of knowledge about forest crimes, but the number of crimes is high, different measures will have to be applied to prevent crimes because the law cannot be used effectively.