İnovasyon, teknoloji kabul modeli ve çalışanlar ilişkisi teorik bir inceleme
Abstract
Teknolojik ilerlemelerin hızla arttığı günümüzde, iş yerlerinde inovasyonun önemi giderek artmaktadır.
İnovasyon, yeni fikirlerin ve teknolojilerin kullanılmasıyla iş süreçlerinde ve ürün/hizmet geliştirmede
gerçekleştirilen yenilikçi değişiklikleri ifade etmektedir. Çalışanların teknolojiyi benimsemesi ve yeni
teknolojilere uyum sağlaması, inovasyon sürecinin başarısını belirleyen temel faktörlerden biridir. Bu makale,
teknoloji kabul modelinin unsurlarını ve çalışanların inovasyon ile ilişkisini teknoloji kabul modeli çerçevesinde
ayrıntılı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, inovasyon kültürünü teşvik etmek, çalışanların
teknoloji kabulünü artırmak ve organizasyonlarda inovasyonun başarısını artırmak için sağlam temellere
dayanan stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Yeni bir teknolojinin kabul sürecini
açıklamak ve tahmin etmek için kullanılan Teknoloji Kabul Model’i (TKM), bireylerin bir teknolojiyi
benimsemelerini etkileyen dört temel unsuru içermektedir. Bu unsurlar; Algılanan kullanışlık, algılanan
kullanım kolaylığı, algılanan fayda ve algılanan risktir. Algılanan kullanışlık, bir teknolojinin ne kadar etkili ve
işlevsel olduğuna dair bireylerin algısıdır. Algılanan kullanım kolaylığı, teknolojinin ne kadar basit ve
öğrenilmesi kolay olduğunu ifade eder. Algılanan fayda, teknolojinin sağladığı potansiyel faydaları ve değeri
belirtirken, algılanan risk ise olası riskleri ve olumsuz sonuçları değerlendirir. Zamanla, TKM, insan davranışını
etkileyen diğer faktörlerin etkisi ve bu alandaki araştırmaların artması nedeniyle büyüyerek günümüzde yeni
teknolojilerin kabulü konusunda önemli bir yöntem haline gelmiştir. Bireylerin teknolojiyi kabul etme sürecini
anlamak ve tahmin etmek için TKM, pazarlama, iletişim ve kullanıcı deneyimi alanlarında önemli bir araç
olarak kullanılmaktadır. Bu model, teknoloji geliştiricileri, pazarlama uzmanları ve karar vericiler için stratejik
bir rehber sağlayarak, teknolojinin kullanıcılar tarafından nasıl benimseneceği konusunda önemli bir anlayış
sunmaktadır. Çalışanların teknolojiyi kabul etmeleri ve kullanmaları, inovasyon kültürünü ve değişime açıklığı
teşvik ederek organizasyonların sürdürülebilir büyüme elde etmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca bu makale,
farklı çalışma alanlarındaki çalışanların teknoloji kabulünü ve inovasyonu nasıl algıladığını ve etkilendiğini
anlamak için örneklem seçimini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. In today's rapidly advancing world of technological progress, the importance of innovation in the workplace is increasing. Innovation refers to the innovative changes implemented in business processes and product/service development through the utilization of new ideas and technologies. The successful adoption and adaptation of new technologies by employees are crucial factors that determine the success of the innovation process. This article aims to examine the elements of the technology acceptance model and the relationship between employees and innovation within the framework of the technology acceptance model in detail. The research aims to contribute to the development of strategies based on solid foundations to promote an innovation culture, increase employees' technology acceptance, and enhance the success of innovation in organizations. The Technology Acceptance Model (TAM), which is used to explain and predict the acceptance process of a new technology, encompasses four key elements that influence individuals' adoption of a technology. These elements are perceived usefulness, perceived ease of use, perceived benefits, and perceived risks. Perceived usefulness refers to individuals' perception of how effective and functional a technology is. Perceived ease of use indicates how simple and easy it is to learn the technology. Perceived benefits specify the potential benefits and value provided by the technology, while perceived risks evaluate potential risks and negative outcomes. Over time, TAM has become a significant method in the acceptance of new technologies due to the influence of other factors affecting human behavior and the increasing body of research in this field. TAM is utilized as an important tool in marketing, communication, and user experience fields to understand and predict individuals' acceptance process of technology. This model provides a strategic guide for technology developers, marketing experts, and decision-makers, offering crucial insights into how technology will be adopted by users. Employees' acceptance and use of technology help foster an innovation culture and openness to change, assisting organizations in achieving sustainable growth. Furthermore, this article extensively addresses sample selection to understand how employees in various work domains perceive and are affected by technology acceptance and innovation.