Piyasaya girişlerin engellenmesi ve rekabet kurulunun giriş engelleri kararlarının incelemesi
Özet
Sektöre girişlerin engellenmesi, klasik iktisat teorisi açısından tam rekabetin bozulması olarak kabul edilir ve tam rekabet piyasası, eksik rekabet piyasasına dönüşmüş olur. Esasında günümüzdeki tüm teşebbüsler eksik piyasa koşulları altında faaliyet gösterirler. Tam rekabet piyasası erişilmesi mümkün olmayan ideal bir durumu ifade etmektedir. Rekabete ilişkin hukuki düzenlemelere, modern anlamda ilk kez geçen yüzyılın sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da rastlanmaktadır. Özellikle sanayi devriminden sonra hızlı sanayileşme, ekonomik birimler arasında yoğunlaşmayı getirmiş, bu yoğunlaşmanın ortaya çıkardığı sorunların çözümü amacıyla 1890 yılında ABD’de Sherman Act kabul edilmiştir. Sanayileşmiş diğer Batı ülkelerinde ise yasalaşma çalışmaları Birinci Dünya Savaşından sonra başlamış ve İkinci Dünya Savaşından sonra hız kazanarak hemen tamamında rekabet hukuku, hukuk literatüründe önemli bir yer işgal eder olmuştur. Türkiye’de ise gerek Avrupa Birliği normlarına uymak ve gerekse Anayasanın 167nci maddesi gereği olarak, 1994 yılında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu kabul edilmiş ve 1997 yılında Kanunu uygulamakla yükümlü otorite olan Rekabet Kurumu tesis edilmiştir. Bu çalışmanın amacı, gerek stratejik bir niyet ve gerekse iktisadi bir amacı gerçekleştirmek üzere, piyasada faaliyet gösteren teşebbüsler veya teşebbüs birlikleri tarafından, etkin rekabeti bozmaya yönelik olarak “piyasaya girişleri engelleme” kapsamında Rekabet Kurumuna yapılan şikayetler sonucunda, Rekabet Kurumu’nun hangi eylemleri “piyasaya giriş engeli” olarak algıladığını ortaya koymak olacaktır. Preventing entry to the sector is considered as the deterioration of perfect competition in terms of classical economic theory, and the perfect competition market turns into an imperfect competition market. In fact, all undertakings today operate under imperfect market conditions. A perfectly competitive market represents an ideal situation that cannot be reached. Legal regulations regarding competition are encountered for the first time in the modern sense in the United States and Canada towards the end of the last century. Especially after the industrial revolution, rapid industrialization brought concentration among economic units, and the Sherman Act was adopted in the USA in 1890 in order to solve the problems caused by this concentration. In other industrialized Western countries, enactment studies started after the First World War and gained momentum after the Second World War, and competition law occupied an important place in the legal literature in almost all of them. In Turkey, both in compliance with the European Union norms and in accordance with Article 167 of the Constitution, the Law No. 4054 on the Protection of Competition was adopted in 1994 and the Competition Authority, which is the authority responsible for implementing the Law, was established in 1997. The aim of this study is to determine which actions of the Competition Authority to “put on the market” as a result of the complaints made to the Competition Authority within the scope of “preventing entry to the market” in order to distort effective competition by undertakings or associations of undertakings operating in the market, in order to realize both a strategic intent and an economic purpose. will be to reveal what it perceives as an “entry barrier”. For this purpose, the concept of barrier to entry will be discussed with its different dimensions and examples from the decisions of the Competition Board will be given in the complaints made to the Competition Authority due to the entry barriers created by the undertakings or unions of undertakings established in the sector.