Prens Sabahattin’in eğitim anlayışı ve Nezahat Nurettin Ege’nin “İki Kıt’a Üzerinde Bir Şehirde Yaşayan Turgut” romanı
Özet
Sosyolojik söylemi siyasi temsiliyetinden daha kalıcı izler bırakmış Prens Sabahattin, Fransız sosyolog Edmond Demolins’in İngiltere merkezli toplumsal yapı kavramını Osmanlıya uyarlamış ve imparatorluğun kronikleşmiş sorunlarına çözüm aramıştır. Prens Sabahattin, aileye ve devlete bağımlı bireylerin bulunduğu kamucu toplum yapısından, kendi ayakları üzerinde duran ve girişimci bireylerin bulunduğu bireyci toplum yapısına geçişin eğitim ile mümkün olduğu bir değişimi savunmuştur.
Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldığı 1924 yılından öldüğü 1948 yılına kadar kendisi ve fikirleri geri plana atılan Sabahattin Bey’in, 1948 yılından itibaren yeniden hatırlandığı görülmektedir. Onu gündeme getiren isimlerden biri de fikri takipçisi Nezahat Nurettin Ege’dir. Ege, eğitimci kimliği ile yazar kimliğini birleştirerek yürüttüğü yazı faaliyetlerinde, Prens Sabahattin’in kendine güvenen ve hayatla başa çıkabilen genç kuşakların yetiştirilmesi idealini sahiplenmiş ve yeniden dillendirmiştir. Bu çerçevede “İki Kıt’a Üzerinde Bir Şehirde Yaşayan Turgut” romanı, hem Prens Sabahattin’in fikri izlerini takip etmek hem de söz konusu fikirlerin Ege’nin dünyasında nasıl bir karşılık bulduğunu görmek açısından önemlidir. Prince Sabahattin whose sociological discourse leaves more lasting impressions than his political representation has adopted England centered communal structure concept of French sociologist Edmond Demolins to Ottoman Empire and searched a solution to chronic problems of empire. Prince Sabahattin advocates a change which transition from public community structure that individuals are dependent to family and government to individualistic community structure that individuals are entrepreneur and able to stand on their foot is possible by education. It is seen that Sabahattin Bey whose opinions and he is put on back burner from 1924 which he had to leave Turkey to 1948 which he died is started to be remember again since 1948. One of the names who make him current issue is his ideological follower Nezahat Nurettin Ege. In articles which she compounds her educator and writer identity, she appropriates ideal of Prince Sabahattin to raise young generations who have self-confidence and able to deal with life and put it into words. In this frame, “Turgut live in Istanbul” novel is important in terms of both following ideological remarks of Prince Sabahattin and seeing how these subjected opinions find a response in world of Ege.