Üniversite öğrencilerinin geleceğe yönelik tutum ve beklentilerinin iyi oluş üzerindeki yordayıcı rolü
Özet
Bireylerin geleceğe ilişkin tutum ve beklentileri ruh sağlığı ve iyi oluş açısından büyük öneme sahiptir. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin geleceğe ilişkin tutumlarının ve beklentilerinin iyi oluş düzeyleri ile ilişkisi ve olumlu, kaygılı ve planlı gelecek tutumlarından hangilerinin iyi oluşu en yüksek düzeyde yordadığı incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu yaş ortalamaları 20,10 (σ = 1,42) olan 278 (% 73’ü kadın) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında bir kişisel bilgi formu, PERMA İyi Oluş Ölçeği, On-Maddeli Kişilik Ölçeği, Geleceğe Yönelik Tutum Ölçeği ve Olumlu Gelecek Beklentisi Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sorularını cevaplamak üzere verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, Kısmi korelasyon ve Aşamalı Doğrusal Regresyon analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırmada Büyük Beşli Kişilik özellikleri Kısmi Korelasyonda kontrol değişkeni olarak kullanılmıştır. Korelasyon analizlerinde iyi oluş skorları ile kaygılı gelecek tutumunun negatif yönde (r = -.47), olumlu gelecek beklentisinin (r = .60) ve planlı gelecek tutumunun (r = .44) pozitif yönde ilişkili olduğu, kişilik özelliklerinin kontrol edildiği kısmi korelasyon analizi sonuçlarına göre ise iyi oluş oluş skorları ile olumlu gelecek beklentisi, planlı gelecek tutumu ve kaygılı gelecek tutumu arasındaki korelasyon katsayılarının sırasıyla .47, .35 ve -31 olarak bulunmuştur. Aşamalı Regresyon Analizi sonuçlarına göre olumlu gelecek beklentisinin iyi oluş skorlarını yordadığı modelde en yüksek varyansın (R2 = .36) açıklandığı görülmüştür. Planlı ve kaygılı tutumların sırasıyla eklendiği modellerde ilk modele ek olarak açıklanan varyansların (sırasıyla ΔR2= .03 ve ΔR2= .02) düşük düzeylerde olduğu görülmüştür. Araştırma sonuçları geleceğe ilişkin tutum ve beklentilerin kişilik özelliklerinden bağımsız olarak iyi oluş ile ilişkili olduğuna ve eğitim ve psikolojik danışma alanlarında olumlu tutumların geliştirilmesinin diğer tutumlara müdahale edilmesine göre daha önemli olabileceğine işaret etmektedir.