Çeviribilimde restrospektif ve prospektif kavramları: Retrospektif ve prospektif çeviri kuramları
Göster/ Aç
Tarih
2017-01Yazar
Odacıoğlu, Mehmet Cem
Çoban Odacıoğlu, Fadime
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Bilindiği gibi çeviri tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Dolayısıyla çeviri, tarihte insanoğlunun
farklı kültürler ve toplumlarla ticaret, savaş ve kültürel ilişkiler aracılığı ile etkileşime geçtiği ilk
andan beri yapılagelen bir etkinlik olmuştur. Bu etkinliğin bilimsel bir statü kazanması ise
yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren mümkün olabilmiştir. Bununla birlikte çevirinin
bilimsel bir statü kazanarak akademik bir disiplin haline dönüşmesinde onun salt süreç boyutuyla
değil ürün ve işlev boyutlarıyla da çok yönlü değerlendirilmesi etkilidir. Farklı disiplinlerle
iletişim içinde akademik bir disiplin olma yolunda ilerleme sürecine girmiş olan çeviri etkinliği
daha sonra çeviribilim adıyla anılmaya başlanmış ve disiplinler arası bir bilim dalına
dönüşmüştür. Paralel şekilde çeviriyi süreç, işlev ve ürün boyutlarında değerlendirebilmek için
farklı dönemlerde farklı çeviri kuramları ortaya atılmıştır. Çeviri henüz disiplin haline gelmeden
önce, çeviri eylemi salt dilsel bir aktarım olarak görüldüğünden dilbilim ekseninde geliştirilen
eşdeğerlik yaklaşımları ilk dilbilim temelli çeviri kuramları olarak ele alınabilir. Ancak özellikle
yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren çeviri dilsel aktarım olmanın ötesinde bir kültür
aktarımı olarak da ele alınmaya başlandığından özellikle işlevci çeviri kuramları, çoğuldizge ve
betimleyici çeviri yaklaşımı gibi kuramlar ortaya çıkmıştır. Bu, çeviribilimde araştırma nesnesi
kavramını ortaya çıkarmıştır. Zira araştırma nesnesi olmadan bilim dalları oluşamaz. Günümüzde
de çeviribilimin araştırma nesneleri gelişmeye başlamıştır. Bu da çeviribilimin yeni kuramlara
ihtiyaç duyma eğilimini artırmaktadır. Bu çalışmada çeviri kuramları retrospektif (geriye dönük)
ve prospektif (ileriye dönük) kavramları altında iki kategoriye ayrılarak ele alınmış, hangi çeviri
kuramının retrospektif hangi çeviri kuramının prospektif olduğu ve bunların dereceleri
irdelenmiştir. Ayrıca özellikle prospektif kategorisinin altı genişletilerek, yeni çeviri kuramları
geliştirilmesi gerektiği tartışılmış ve bu bağlamda bazı önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın
çeviribilimin bilimsel ilerlemeye eğilimli yapısını olumlu etkileyeceği ve çeviribilim
kuramlarının artırılması için teorisyenleri harekete geçireceği düşünülmektedir. As known, the history of translation is as old as the history of mankind. Therefore, translation has turned into a compulsory activity conducted since the integration of different cultures and societies through trade, wars and cultural affairs. However, translation activity could gain a scientific status only as of the first half of the 20th century. What accelerated the recognition of translation as a scientific field was its evaluation in terms of product and function orientedness other than focus on onlythe translating process. Starting to have a relationship with other disciplines over time, translation is now assosiated with the name of translation studies and it is regarded as an inter-disciplinary field. In order to entirely assess translation in terms of process, function and product dimensions, different translation theories were developed in different times. Before turning into an inter-disciplinary field, translation activity was only regarded as a linguistic transfer and the first translation theories benefited from linguistic based equivalence approaches. However especially since the first half of the 20th century, translation activity was started to be seen as both the linguistic and cultural transfer. This meant that new translation theories were required at that time such as functional translation theories, polysystem and descriptive translation theories. This brought the concept of research object within translation studies since scientific fields require the presence of research objects. In our present day, the research object of translation studies has however begun to increase. This has in parallel increased the need for new translation theories. In this study, we categorize current translation theories under two concepts: restrospective and prospective and explain which category these translation theories fit. In addition, we enhance the concept of prospective by discussing that new translation theories must be placed under this category. Last but not least, this study is thought to contribute to the development of translation studies as a scientific field and encourage translation scholars to find new translation theories for new situations.