Türk düşünce tarihinde Mehmet Emin Erişirgil
Abstract
Karşıt görüşlerin aynı amaca hizmet ettiği bir ortamda dünyaya gelen
Erişirgil, dönemin hastalığını iyi analiz etmiş ve çareyi pragmatizmde
görmüştür. Sistemini oluştururken maddi ve manevi tüm fikirlerin incelenmesi
gerektiğini savunmuş ve sadece bir alanın doğruluğuna inanan fikirlerle
mücadele etmiştir. Bu çalışmamızda Erişirgil’in fikri teşekkülünde etkin olan
akımları inceledik. Bu akımlar, hastalığı tespit etmelerine rağmen bakış açılarını
tek yöne çevirmişlerdir. Bu da çözümün birçok parçaya ayrılması anlamına
gelmektedir. Düşünür, bu sorunu idrak etmiş ve çareyi bütün parçaları
birleştirmekte görmüştür. Bu yolu takip, salt birleştirme şeklinde olmamış,
dönemin ruhuna uyan ve probleme cevap veren yönlerin alınması
amaçlanmıştır. Bu bağlamda amaca uyan akım Erişirgil için pragmatizm’dir. O,
Cumhuriyet’ten önce pragmatizmi devletin bekası için esas alırken sonraki
dönemde onu ahlak ve eğitim alanlarında uygulamaya çalışmıştır. Rejimsel
problemlerin hala varlığını sürdürmesine rağmen o dönemde böyle bir akımı
yaymaya çalışmak önemli bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda
Erişirgil, yeni devletin teşekkülünde –özellikle eğitim ve ahlak alanında- önemli
bir role sahiptir. Düşünürün diğer önemli özelliği ise harf inkılabı gibi önemli
bir yenilikte başkan rolünü üstlenmesidir. Bu görevi yerine getirmesine rağmen
inkılaba tam olarak taraftar olduğunu söyleyemeyiz. Bu anlamda doğru
bildiğinden taviz vermeyen, yeri ve zamanı geldiğinde yanlışlığı tüm
içtenliğiyle ifade eden bir düşünür, siyasetçi, yönetici, bakan olarak Erişirgil’i
gösterebiliriz.