Seyhan Erözçelik’in şiirleri üzerine bir inceleme
Özet
Türk şiirinde 1980 Kuşağının önemli şairlerinden biri olan Seyhan Erözçelik, kuşak içerisinde deneysel edebiyata olan yatkınlığı, içerik, üslup ve şiir ahengi oluşturmadaki özgün yaklaşımları ile çağdaşlarından farklı görünmektedir. Türk şiir geçmişini ve geleneğini bütünlüklü bakışla bir esin kaynağı olarak değerlendirmiştir. Şiirin her şeyden önce bir dil işi olduğunu erken yaşında kavramış ve olgun bir tavır sergileyerek ilk şiir kitabı Yeis ile Tabanca’yla şiir dünyasına girmiştir. İlk şiir kitabından itibaren poetik tavrını da ortaya koyan bir şairdir. Şiirini sürekli yenileyen ve şiirde farklı okumaların kapılarını aralayan ne zaman k şiiri durağanlaştığında hemen yolunu değiştirip genişleten bir şairdir. Türk dilini seven en azından şiirlerinde dilin gelişmeye veya geliştirilmeye müsait olduğunu gösteren ve şiirlerinde özgün tavırla ele alan kuşağın önde isimlerinden biridir.Erözçelik’in kuşak içerisindeki farklı tutumunun yanında şiire getirdiği farklı tutumu bizi kendisinin eserlerine yöneltmiştir. Toplam 10 şiir kitabı bulanan Erözçelik’in şiirleri şiir inceleme yöntemleri dâhilinde dil, üslup, yapı ve tematik unsurlar çerçevesinde ele alınmış ve gerekli görülen yerlerde farklı disiplinlerden de yararlanılmıştır. Böylelikle Seyhan Erözçelik’in 1980 Kuşağı içerisindeki tutumu, şiire getirdiği yeni ve özgün bakışı değerlendirilmeye çalışılmıştır. Seyhan Erözçelik, one of the greatest poets of Turkish poetry of the 1980s, stands out among his peers for his penchant for experimental literature and his original approach to the production of content, style and poetic harmony. He regards Turkish poetry as a source of inspiration by looking at its history and tradition in a holistic way. From an early age, he realized that poetry was primarily a linguistic work and being no longer a callow, he entered the world of poetry with his first poetry book Yeis ile Tabanca, meaning “Despair and Gun”. He revealed his position on poetry via his very first poetry book. He is such a poet who constantly renews his poetry, paves the way for further readings, and expands his poetry by changing the flow of his poetry whenever he thinks it is getting stationary. He loves Turkish language and shows, at least in his own poems, that the language is suitable for developing and being developed, and thereby creating original poems making him one of the leading poets of the generation.What makes us interested in his works is Erözçelik’s unique attitude towards poetry. This study deals with the poems of Erözçelik, who has 10 poetry books in total, in terms of the language, style, structure and themes in them. The review is done by techniques of poetry analysis, and other fields of science are referred to when needed. This way, we aim to interpret Erözçelik’s outstanding attitude towards poetry compared to the generation of the 1980s.