Türkçe literatürde çeviribilim alanını belirten terim(ler) ve bu terim(ler)in kapsamları üzerine bir değerlendirme
Date
2014Author
Köktürk, Şaban
Odacıoğlu, Mehmet Cem
Uysal, Nazan Müge
Metadata
Show full item recordAbstract
Çeviri tarihi ile ilgili çalışmalar, çevirinin düzenli ve sistemli bir şekilde yapıldığı ve çeviri eyleminde kuramsal tohumların atıldığı ilk dönemin Antik Roma dönemi olduğunu göstermektedir. Bir sorunsal olarak antik çağdan bu yana incelenen çeviri, bilimsel bir perspektifle ilk olarak dilbilimin bir alt disiplini olarak incelenmiş, 1970'li yıllardan sonra ise bağımsız bir disiplin olarak kabul edilmeye başlamıştır. İnceleme konusu, insana, kültüre, dile özgü böylesine karmaşık bir doğaya sahip olan bir disiplin için kesin sınırların çizilmesi ve genel geçer kuralların koyulması zordur. Ancak bilimsel çalışmaların sürdürüldüğü disiplinlerde kavramların içeriklerine ilişkin bir uzlaşmanın olması gerektiği de aşikârdır. Ülkemizde bu bilimsel çalışma alanının genel adının kullanımı açısından bu alanda faaliyet gösteren akademisyenlerin söylemleri incelendiğinde bir tutarlılık bulunduğu 1 söylenebilir, ancak kavramın altının ne ile doldurulduğu hususunda tam bir ortak kabulün olmadığı görülmektedir. Ülkemizde kavramların altının ne ile doldurulduğu hususunda görülen bu farklılıkların alanda egemen olan farklı ekollerin epistemolojik yaklaşım farklılıklarıyla ilgili olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada, öncelikle Alman ve Anglosakson ekollerinin çeviri disiplinini hangi terimle ifade ettiği ve terimin altını ne ile doldurduğu hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra, ülkemizdeki akademisyenlerin çeviri alanına bakış açıları ve alan adı ile ilgili kullandıkları terimler ve terimlerin altını ne ile doldurdukları bir söylem analiziyle gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, çeviri alanını belirten terim(ler)in arama motorlarında hangi çeşitlilikle kullanıldığını ve yaygın olarak tercih edilen terimleri içeren Google Trends Arama hacimleri ile ilgili bilgiler de sunulmuştur Studies regarding the history of translation show that the first period when theoretical bases of translation were laid and translation was performed in a systematical way was the Ancient Roman times. Translation which was analyzed as a research question since Ancient Times was studied as a discipline of linguistics from a scientific perspective but accepted as an independent discipline after the 1970s. For a discipline the research area of which has such a complex nature pertaining to human, culture and language, drawing strict borders and establishing generally accepted rules are difficult. Yet, within disciplines where scientific studies are conducted, it is obvious that a consensus with respect to the content of concepts or terms is necessary.When the discourse of the academicians in the Turkish context is analyzed, it can be observed that there is a general consistency in terms of the umbrella term of translationdiscipline, yet; what the term stands for shows differences. The reason for this difference in their discourse can lie in the epistemological difference between different dominant approaches in this field. For this reason, in this study, first of all, some information about how these approaches, namely Anglo-Saxon and German Approaches (Schools), term translation discipline and what they mean by these terms have been given. Thereafter, Turkish academicians’ viewpoints of translation field, terminology theyuse for the field and what they mean by this terminology has been presented with a discourse analysis concerning these academicians’ studies. The terms pertaining to the umbrella term of translation in Google Search Trends have also been presented in order to see the variety of terms searched and which of these terms are mostly preferred on search engines.