Hasan Rızâ (1849-1920) hayatı edebî kişiliği ve Dîvân’ındaki şiirlerin dinî tasavvufî muhtevası
Özet
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı ile yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde yaşayan Hasan Rızâ (1849-1920), dağılma döneminin olumsuz şartları içerisinde yetişmiş bir sanatçıdır. II. Abdülhamid döneminin hattâtlarından olup V. Mehmed Reşad’ın özel hattâtlığını yapmış, özellikle nesihle yazdığı Kur’ân’larla tanınmıştır. Hat sanatı dışında şiirle de uğraşmış, dinî tasavvufî şiirlerden oluşan bir Dîvân tertip etmiştir. Bu çalışmada ünlü hattât Hasan Rızâ Efendi’nin tekke ve tasavvuf geleneğinde oluşturduğu Dîvân’ındaki şiirlerin dinî tasavvufî muhtevası incelenmiştir. Dîvân’ının başında kendini Halvetî, Şa‘bânî sıfatlarıyla tanıtan Hasan Rızâ, Halvetîliğin Şa‘bânîyye koluna mensup mutasavvıf bir şâirdir. Dolayısıyla Hasan Rızâ Dîvânı’nda din ve tasavvufla ilgili konular ve bu konuları işleyen tevhîd, münâcât, nâ‘t, mevlid, medhiye, ramazâniye, ilâhi türünde yazılmış şiirler önemli bir yer tutar; Halvetîlik tarîkatı ve şeyhlerinden övgüyle söz edilir, tarîkat âdâbı ve erkânı şiirin temelini oluşturur. Bu anlamda; Allah aşkı, peygamber sevgisi, diğer tarîkat ve din büyüklerine karşı beslenen sevgi, saygı ve hayranlık, Allah’ın varlığı, tevhîd, yaratılış, dünyanın gelip geçici oluşu (fenâsı), doğruluk, ihlâs, zikir, Ramazan ayı sevinci, üç ayların fazileti, ahlâk, nefse hâkimiyet, ölmeden önce ölmek, nasihat sıklıkla ele alınan konular arasındadır. Şâirin bu konuları âyet ve hadîslerin tanıklığında çoğu zaman didaktik kimi zaman da lirik bir üslûpla kaleme aldığı görülür. Şiir yoluyla insanlara yol göstermenin amaçlandığı şiirler açık, anlaşılır bir dille yazılmış; hem klâsik Türk şiiri hem de halk şiiri geleneğinden yararlanılmıştır. Hasan Rızâ, İslâm dini ve tasavvufundan beslenen şiiri ile on dokuzuncu yüzyıl Türk şiirinde yeri olan bir şâirdir. Hasan Riza (1849-1920) who lived in the second half of the nineteenth century and the first quarter of the twentieth century, is an artist grew up in the harsh environment of the dissolution period. Being a calligrapher in 2nd Abdulhamid period, he was the special calligrapher of 5th Mehmed Reshad and particularly well-known in the Qur’an written on nesih. He has been involved in poetry outside of calligraphy and created a Divan which is composed of religious mystical poems. In this study, religious mystical contents of the Divan that famous calligrapher Hasan Riza Efendi created in the form of dervish and sufi tradition is examined. Hasan Riza who introduced himself as Halveti Şa’bani at the beginning of his Divan, a member of Şa’baniyy arm of the Khalwatiyya is a sufi poet. Therefore, in the Divan of Hasan Riza the religious mystical subjects and the poems written in the types of tevhid, münacat, na’t, mevlid, medhiye, ramazaniye, ilahi that process these subjects hold an important place; the tariqa of Khalwatiyya and its sheiks are praised, the rules and the conventions of the tariqa form the basis of the poetry. In this sense, love of God, love of Prophet; the love, respect and admiration for the other important people of tariqa and religion, the existence of God, unification, creation, the mortality of the world, truth, sincerity, remembrance, Ramadan joy, the virtues of the three months, morality, self dominance, die before you die and advice are among the topics discussed often. It is seen that the poet has written these subjects usually in didactic sometimes in lyrical style in the testimony of verses and hadiths. The poems, intended to lead people through poetry, were written in clear language; both the tradition of classical Turkish poetry and the tradition of folk poetry were utilized. Hasan Riza, is a poet who has place in nineteenth century Turkish poetry with his Divan fed by the religion of Islam and mysticism.