Yiğit Bener'in Öteki Kabuslar'ına psikanalitik bir yaklaşım
Özet
Türk edebiyatında çeviri eserleriyle ve dergilerde yayımlanan öyküleriyle tanınmaya başlayan Yiğit Bener (d.1958), iki binli yıllardan sonra öykü ve romanlarını yayımlamaya başlar. Erhan Bener’in oğlu olmanın ötesinde yazdığı öykülerde kullandığı farklı anlatım teknikleri ve alegorilerle oluşturduğu atmosferin sıra dışı oluşuyla dikkat çeker. İlk öykü kitabı olan Öteki Kâbuslar (2009), fabllarda, anonim anlatıların olanaklarından yararlanan modernist kurgularda, Geroge Orwell’dan Kafka’ya kadar batılı birçok yazarda görülen “hayvan” figürlerinin işlevsel kılınarak toplumsal eleştiri yapılmasına benzer bir şekilde kurgulanan öykülerden oluşur. Bener, çeşitli hayvanlar üzerinden toplumun eksik ve yanlışlarını, nefreti, ölümün meşrulaştırılmasını ve ‘ötekileşmeyi’ anlatır. Aynı zamanda yazarın otobiyografik belleği, gözlem gücü, tanıklıkları ve deneyimleri de eserde yer alan öykülerin oluşumuna kaynaklık eder. Hem bireysel hem de toplumsal sorunlara değinerek görülmeyen ya da görmezden gelinen problemleri gözler önüne sermeye çalışır. Gerek öz yaşamında izler taşıması gerekse öykü kişilerinin psikolojik derinliğe sahip olması ve ayrıca hayvan figürlerinin sıkça kullanılması, psikanalitik edebiyat kuramı çerçevesinde değerlendirmeye olanak tanımaktadır. Bu çalışmada özellikle hayvan karakterlere yüklenen işlev ve derin yapıda yer verilen göndermeler, toplumsal ve bireysel bilinçaltına yapılan vurgu ortaya çıkarılacak, gösterilen toplumsal eleştiriye nasıl evrildiği sorunsalı tartışılacaktır. Yiğit Bener (b. 1958), who started to be known for his translation works in Turkish literature and his stories published in magazines, begins publishing stories and novels after two thousand years. Besides being the son of Erhan Bener, he draws attention to the extraordinary atmosphere he creates with the different narrative techniques and allegories he uses in his stories. His first short story book, ÖtekiKâbuslar [OtherNightmares](2009), consists of stories constructed in fables in a way similar to social criticism by making the “animal” figures seen in many western writers, from modernist fictions to the use of anonymous narratives, from Geroge Orwell to Kafka. Bener, describes society's shortcomings and wrongs, hatred, legitimization of death and ‘otherness’ through various animals. The author's autobiographical memory, powers of observation, testimonies and experiences also refer to the formation of the stories in the work. It tries to expose problems that are not seen or ignored by addressing both individual and social problems. The fact that the story person has psychological depth and also the frequent use of animal figures makes it possible to evaluate within the framework of psychoanalytic literary theory. In this study, references to the function and deep structure attached to animal characters, emphasis on the social and individual subconscious will be revealed, and how indicators evolve into social criticism will be discussed.