dc.description.abstract | Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi duyarlılıklaköyün ele alındığı yaklaşık otuz yıllık bir süreiçinde (1940-1970 arası) adından en çok söz ettirenyazarlardan biri Fakir Baykurt’tur (1929-1999). Köyve köylünün yaşantısını, yazdığı öykü ve roman-ların odağına alarak toplumsal çarpıklıkları irdele-meyi önceleyen bir yazar olarak Fakir Baykurt, ilkörnekleri Tanzimat’ta görülüp seksenli yıllarakadar edebî ürünlerin değişmeyen konusunu ya-şamının sonuna kadar farklı bir damardan besle-nerek dile getirmiştir. Yazarlığı boyunca aynızamanda köy öğretmenliği de yapan Baykurt “kişiliğinde köyü şuurlandıran,dile getiren” (Benk 2000: 529) bir yazar profili çizmiş, köyü dışarıdan değil,içinden yetişmiş biri olarak, onların kültür kodlarını bünyesinde taşıyıp eser-lerine yansıtan bir yazar olmuştur. Onu farklı kılan edebî tavrının oluşmasındaköy kökenli ve Köy Enstitüsünden yetişmiş olmasının payı büyüktür. Böyle-likle o, Türk edebiyatında, kendisine gelene kadar, “Nabizâde Nâzım’ın Kara-bibik’i (1890), Ebubekir Hâzım Tepeyran’ın Küçük Paşa(1910), Refik HalitKaray’ın Memleket Hikâyeleri(1919), Yakup Kadri’nin Yaban’ıyla (1932) ile girenköylü ve köy gerçeğini, dıştan/uzaktan değil; içinden çıkan bir yazar olarakyansıtmıştır” (Andaç 2000: 17) | en_US |