Edip Cansever'in Tragedyalar'ında yalnızlık bunalım ve yabancılaşma
Abstract
Edip Cansever (1928-1986) Türk şiirinin dönemeçlerinden biri olan İkinci Yeni kuşağının önemli isimlerden biridir. 1950 sonrası Türk öykü ve şiirinde, dönemin sosyal ve siyasal atmosferinin etkisi altında ortaya çıkan bunalım, yalnızlık, varoluşsal sıkıntılar ve yabancılaşma gibi konulara ağırlık verildiği görülür. İkinci Yeni şiir anlayışının ana belirleyenlerinden olan söz konusu temalar, Edip Cansever’in şiirlerinde de yansımalarını bulur. Şair, mensubu olduğu kuşağın şiire taşıdığı bunalım, kaçış, yabancılaşma, yalnızlık, karamsarlık, değer yitimi, yozlaşma gibi temaları etkin bir şekilde Tragedyalar’ın (1964) ana malzemesi olarak kullanır. Klasik tragedyayla biçim yönünden benzerlik gösteren Tragedyalar, modernitenin etkisindeki kent insanının bunalımlarını ve ruhsal açmazlarını içermesiyle modern bir yapı özelliği gösterir. Bu makalede Edip Cansever’in Tragedyalar’ında modern kentin yaşama tutunma noktasında sıkıntılı, karamsar, kaçış arzusu içinde, bunalımlı ve yabancılaşmış insanlarının; psikolojik, felsefî ve sosyolojik yabancılaşma açılarından incelenmesi hedeflenmiştir. Edip Cansever (1928-1986) is one of the distinguished names of Second New Generation literary Movement which is one of the turning point of Turkish poetry. It is observed that after 1950 in Turkish story and poetry, themes such as depression, loneliness, existential, anxieties and alienation which arise due to the effects of the social and political atmosphere of the period were prioritized. The themes in question are the main determiners of the Second New Generation literary Movement, and reflection of these themes can be seen in Edip Cansever’s poems. The poet uses depression, escape, alienation, loneliness, pessimism, losing values and corruption as the main themes of his poetry book Tragedyalar (1964). Tragedyalar shares similarities in form with tragedy as genre. It has also a modern touch because it tells about depressions and dilemmas of city people who have the bearing on modernity. The aim of this article is to analyse city people who have problems in holding on to life, who are pesimist and who incline to escaspe from life from the point of psychological, philosophical and sociological alienation in Edip Cansever’s Tragedyalar.