Nazlı Eray'ın öykülerinde düş ve gerçek
Abstract
Türk hikâyeciliğinde Muhayyelât-ı Aziz Efendi ile başlatılan fantastik ve fantastiğe sınır komşusu olarak tekinsiz ve olağandışını anlatının odağına alan ürünleri Ahmet Mithat’ın Çengi’si, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Gulyabani’si ve Peyami Safa’nın Matmazel Noraliya’nın Koltuğu ile sürdüren Berna Moran’a göre popüler anlatı sınıfının son dönem sacayağını fantezist tarzıyla Nazlı Eray oluşturur.